Öne Çıkanlar MI6 METİN UCA mali THY görevlileri rehine DHKP-C Sözleşmeli Bordo Bereli

Esad Halep için şart koştu!
İnsanlık dramının yaşandığı Halep, ateşkes ve tahliye kararıyla rahat bir nefes almıştı. Ancak işler planlandığı gibi gitmedi. Önce sivil halkın tahliyeleri Şii milisler tarafından engellendi ardından da ateşkes bozuldu.

ESAD'DAN ATEŞKES İÇİN YENİ ŞART TAKAS İSTEDİ!

Esad rejimi, Halep'in doğusunda sivil ve muhaliflerin tahliye edilmesi için yeni bir şart öne sürdü. Suriyeli muhaliflerin elinde bulunan rejim yanlısı asker ve sivilerin aynı anda tahliye edilmesi talep edildi.

DÜN ATEŞKES SAĞLANMIŞTI

Halep'in doğusundaki muhaliflerle Rusya öncülüğündeki rejim güçleri arasında sivillerin ve muhaliflerin güvenli şekilde tahliyesi için dün anlaşmaya varılmıştı. Türkiye ve Rusya'nın arabuluculuğunda sağlanan ateşkesin gece saatlerinde yürürlüğe girmesi kentten ilk tahliyenin sabah 5'te başlaması kararlaştırılmıştı. Ancak kentten gelen haberler, bu ilk tahliyenin de gerçekleşmediği yönünde.

Halep'te savaşan muhalif gruplardan olan Fastaqim'in temsilcilerinden Zekeriya Malahifji, "Milisler halkı, geri dönmeye zorluyor" ifadesini kullandı.
Tahliye müzakereleri sürecinde muhalifleri temsil eden El Faruk Ebu Bekir ise, karşı tarafın önce tahliye için her şeyin hazır olduğunu bildirdiğini sonra ise nedenini bilmedikleri bir erteleme olduğunu belirtti.

Tahliye hazırlığını sürdürdüklerini belirten Ebu Bekir, önce sivillerden oluşan 3 otobüsün Halep’in batı kırsalına çıkması konusunda anlaştıklarını söyledi. Bu aşamanın bir iyi niyet testi olduğunu söyleyen Ebu Bekir, eğer her şey planlandığı gibi giderse tahliye sürecinin diğer aşamalarına geçileceğini belirtti. Anlaşmaya göre silahlı muhalifler hafif silahlarıyla çıkacak. Tahliyeler 24 saat içinde gerçekleşecek, bu süre yetmediği takdirde uzatma olabilir.

TÜRKİYE İLE RUSYA ANLAŞMA SAĞLADI

Rusya'yla salı öğleden sonra başlayan ve akşam 19.00 sıralarında sonuçlanan mutabakata göre, ilk etapta bölgede sıkışan sivillerin Halep’in batısına çıkarılmasına öncelik verilecek. Siviller önce muhaliflerin kontrolünde bulunan güneybatıdaki İdlib kentine nakledilecek.



HALEP İÇİN NİHAİ KARAR BUGÜN

Sivillerin burada kalıp kalmayacakları, Türkiye üzerinden Azez ve Halep'in kuzey kırsalına geçirilip geçirilmeyecekleri henüz değerlendiriliyor. Nihai planının, Türk ve Rus yetkililerin Çarşamba günü yapacağı görüşmelerin ardından netlik kazanması bekleniyor.

Taraflar arasındaki uzlaşma, ikinci etapta, kent merkezinin doğusundaki silahlı muhaliflerin de İdlib istikametinde güvenli şekilde tahliyesini öngörüyor. Muhalif grupların büyük bölümü kentten ayrılmayı kabul etti. Yetkililer mutabakatın, silahlı muhalif grupların bölgeden hafif silahlarıyla güvenli biçimde ayrılmasını da kapsadığını belirtti.

BM Özel Suriye Temsilcisi Staffan de Mistura ise, rejimin ileriki aşamada Halep'ten çıkanların sığındığı İdlib'e saldırmasından da endişe duyduklarını söyledi.



55 BİN KİŞİ İÇİN HAZIRLIK

Kızılay Başkanı Kerem Kınık'ın verdiği bilgilere göre, yaklaşık 55 bin kişinin Perşembe'ye kadar tahliye edilmesi bekleniyor ancak sayı artabilir. Kınık'a göre her ne kadar muhalifler için İdlib noktasında anlaşılmış olsa da, siviller de İdlib'i ve o yol üzerindeki yani batıdaki bölgeleri tercih ediyor.

Bu kişiler için kapasiteye uygun şekilde giyecek, gıda, battaniye, çadır gibi ihtiyaçlar Çarşamba sabahı itibariyle sınırın diğer tarafında hazırlanıyor. 
Çadır kent, Halepliler uzun bir süre burada kalacağı için güvenlik gerekçesiyle İdlib'de değil, sınıra yakın bir noktada oluşturulacak.



ESAD HALEP'İ ALINCA NE OLACAK, SAVAŞ BİTECEK Mİ?

Beşşar Esad'ın Halep'i yeniden alması Suriye savaşını bitirecek mi? Bu soruya Milliyet gazetesi yazarı Sami Kohen bugünkü köşesinden yanıt verdi. Kohen'e göre, Halep savaşın sonu değil, Esad Halep'ten İdlib ya da Rakka'ya saldıracak. 

Kohen'in yazısının detayları şöyle:

"....

Beşar Esad bu 'askeri zafer’inin verdiği cesaretle daha önce muhaliflerine kaptırdığı yerleri yeniden kazanmaya mı çalışacak? Yoksa müzakere masasında şimdiki “güçlü pozisyonu”nu bir fırsat olarak kullanmayı mı tercih edecek?

Dün bu soruyu Birleşik Krallık’ın Suriye Özel Temsilcisi Gareth Bayley’e, İstanbul’da bir grup gazeteciyle yaptığı bir toplantıda sorduk. Deneyimli İngiliz diplomat, Esad’ın Doğu Halep’e hâkim olmasından sonra savaşa son vereceğine pek ihtimal vermiyor. Yani bundan sonra Suriye ordusunun İdlib ya da Rakka gibi hedeflere yönelmesi söz konusu... Bunun aksine, Esad’ın “askeri opsiyon”dan vazgeçmesi ve bir siyasi geçiş dönemine razı olması, bir şartla mümkün:

O da Rusya’nın -ve de İran’ın- bunu arzu etmesi ve Esad’ı bu yönde ikna etmesiyle...

PUTİN ZORLAR MI?

Bayley’e göre, Rusya’nın bu konuda inisiyatifini kullanmasının tam zamanıdır. Halep’te halen bir insanlık dramı yaşanıyor. Yüz binlerce kişi hayatta kalabilmek için acil yardıma muhtaç. Bu bağlamda Birleşmiş Milletler’e bağlı kurumlar bu yardımı ulaştırmaya hazır. Ancak Rusya güdümündeki Suriye güçlerinin yolları açması gerek. İnsani yardım şu anda Halep bölgesi için öncelikli konudur.

Diğer konu, Esad’ın savaşı bırakıp siyasi çözüm arayışına yardımcı olmasıdır. Bunda Rusya kilit bir rol oynayacak konumdadır. Bayley’e 
göre bu Rusya’nın Suriye’de güttüğü amaçlara ulaşıp ulaşmadığı konusunda varacağı karara bağlı.



ESAD DİNLER Mİ?

Diyelim ki Moskova Esad’a -Halep’teki “zafer”inden sonra- “Yeter artık, savaşı bırakıp masaya oturmak zamanı” demek istesin. Esad Putin’i dinler onun istediği yerine getirir mi?

İngiliz diplomatının kanısınca, Rusya’nın böyle bir “kudreti” var. Diğer bir deyişle, Esad’ın tamamen bağımlı olduğu Rusya’ya karşı çıkması beklenemez.
Zaten şimdiye kadar rejim cephede ne yaptıysa, Rusya’nın (ve İran’ın) aktif desteğiyle yaptı. Rus uçaklarının yoğun ve acımasız hava bombardımanları olmasaydı, Suriye ordusu Doğu Halep’i ele geçirebilir miydi?

Bu bağlamda Gareth Bayley’in değindiği diğer önemli bir nokta da, Halep’teki harekâtta işlenen insanlık suçlarıdır: Hastane, okul, sivil hedeflerin bombalanması gibi... “Rusya dahil, bu suçları işleyenlerin bundan sorumlu tutulması gerek” diyor Bayley. Ancak bunu kim ele alacak? BM’den Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne kadar mevcut kurumlar bu güce sahip değil.

Halep trajedisine ne tarafından bakılırsa, karşımıza kapkara bir tablo çıkıyor...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.