Daha önce Doğu Kudüs'te yaşayan 80 bin Filistinliyi "şehirden kovmakla" tehdit eden Netanyahu, şimdi de "suça karıştığı" iddia edilen Batı Şerialı Filistinlilerin ailelerini "Gazze'ye göndermeyi" planlıyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, "suça karıştığı" öne sürülen Filistinlilerin ailelerini abluka altındaki Gazze'ye göndermeyi planladığı bildirildi. İsrail'in Yediot Ahronot gazetesinde yer alan habere göre, İsrail savunma bakanı ve askeri yetkilerle dün bir toplantı yapan Netanyahu, Filistinliler'e karşı "bazı güvenlik önlemleri" almayı gözden geçirdi. Haberde, "suça karıştığı öne sürülen Filistinlilerin ailelerini abluka altındaki Gazze'ye göndermenin de" bu önlemler arasında yer aldığı bilgisine yer verildi.
Netanyahu'nun sözcüsü Ofir Gendelman, "konu hakkında yorum yapmayacağını" söyledi.
Evlerini yıkıyor, cenazelerini teslim etmiyor
İsrail hükümeti, "suça karıştığı" iddia edilen Filistinlilerin evlerinin yıkılması, öldürülen Filistinlilerin cenazelerinin ailelerine teslim edilmemesi, bu ailelerin İsrail'de çalışma izinlerinin iptal edilmesi, Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da ek askeri kontrol noktaları kurularak aramaların sıklaştırılması ve Filistinlilere yönelik yürütülen gözaltı furyasının aralıksız sürmesi gibi bazı kararları hayata geçirmişti.
Daha önce de "sürgünle" tehdit etmişti
Netanyahu'nun, Doğu Kudüs'ün bazı mahallelerinde yaşayan 80 bin Filistinliyi şehirden kovmayı düşündüğü geçtiğimiz haftalarda basına yansımıştı.
80 bin Filistinli için sürgün planı
İsrail basınında çıkan haberlere göre, kabine toplantısında konuyu gündeme getiren Netanyahu, ayrım duvarının Batı Şeria tarafında kalan ancak Kudüs kimlikleri olduğu için şehre girip çıkabilen Doğu Kudüs'ün Şafat Mülteci Kampı ve Kufr Akab gibi mahallelerinde yaşayan 80 bin Filistinlinin bu haklarını ellerinden almayı önerdi.
90 Filistinli 20 İsrailli öldü
Netanyahu'nun, "Buralarda kanun uygulanamıyor. Onların ikamet haklarını iptal etme olasılığını incelemeliyiz. Bu konunun tartışılması gerek" dediği aktarıldı. Netanyahu'nun ofisinden bu haberlerle ilgili bir açıklama gelmedi.
Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere saldırıları ve Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlarıyla bölgede giderek tırmanan gerginlik ciddi boyutlara ulaşırken, ekim ayı başından bu yana 90'dan fazla Filistinli öldürüldü. Aynı dönemde olaylarda hayatını kaybeden İsrailli sayısı da 20'yi aştı.
Batı Şeria'da 400 bin yerleşimci
Doğu Kudüs ile Batı Şeria, 1967'den beri İsrail tarafından işgal altında tutuluyor. İşgal altındaki Doğu Kudüs'te 200 bin, Batı Şeria'da ise 400 bin Yahudi yerleşimci bulunuyor. Uluslararası hukuka göre buralardaki tüm Yahudi yerleşim yerleri yasa dışı kabul ediliyor.
Abluka sürüyor
İsrail'in 2006'dan bu yana abluka altında tuttuğu Gazze'de ise giriş çıkış yapılan 7 sınır kapısından Refah dışındakiler, bu ülkenin kontrolünde bulunuyor. Bölgenin 4 ticari sınır kapısı, Haziran 2007'de İsrail tarafından kapatılmıştı. Diğer kapılardan Beyt Hanun, yabancı pasaport taşıyanlar, hasta ve iş adamlarının Batı Şeria'ya geçişi, Kerm Ebu Salim kapısı ise bazı ticari ürünlerin geçişi için zaman zaman açılıyor.
Mısır yönetimi de Temmuz 2013'teki darbenin ardından Refah Sınır Kapısı'nı kapatmıştı. Bu sınır kapısı da 2013'ten beri yılda birkaç kez kısa süreliğine ve bazen tek taraflı açılıyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, "suça karıştığı" öne sürülen Filistinlilerin ailelerini abluka altındaki Gazze'ye göndermeyi planladığı bildirildi. İsrail'in Yediot Ahronot gazetesinde yer alan habere göre, İsrail savunma bakanı ve askeri yetkilerle dün bir toplantı yapan Netanyahu, Filistinliler'e karşı "bazı güvenlik önlemleri" almayı gözden geçirdi. Haberde, "suça karıştığı öne sürülen Filistinlilerin ailelerini abluka altındaki Gazze'ye göndermenin de" bu önlemler arasında yer aldığı bilgisine yer verildi.
Netanyahu'nun sözcüsü Ofir Gendelman, "konu hakkında yorum yapmayacağını" söyledi.
Evlerini yıkıyor, cenazelerini teslim etmiyor
İsrail hükümeti, "suça karıştığı" iddia edilen Filistinlilerin evlerinin yıkılması, öldürülen Filistinlilerin cenazelerinin ailelerine teslim edilmemesi, bu ailelerin İsrail'de çalışma izinlerinin iptal edilmesi, Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da ek askeri kontrol noktaları kurularak aramaların sıklaştırılması ve Filistinlilere yönelik yürütülen gözaltı furyasının aralıksız sürmesi gibi bazı kararları hayata geçirmişti.
Daha önce de "sürgünle" tehdit etmişti
Netanyahu'nun, Doğu Kudüs'ün bazı mahallelerinde yaşayan 80 bin Filistinliyi şehirden kovmayı düşündüğü geçtiğimiz haftalarda basına yansımıştı.
80 bin Filistinli için sürgün planı
İsrail basınında çıkan haberlere göre, kabine toplantısında konuyu gündeme getiren Netanyahu, ayrım duvarının Batı Şeria tarafında kalan ancak Kudüs kimlikleri olduğu için şehre girip çıkabilen Doğu Kudüs'ün Şafat Mülteci Kampı ve Kufr Akab gibi mahallelerinde yaşayan 80 bin Filistinlinin bu haklarını ellerinden almayı önerdi.
90 Filistinli 20 İsrailli öldü
Netanyahu'nun, "Buralarda kanun uygulanamıyor. Onların ikamet haklarını iptal etme olasılığını incelemeliyiz. Bu konunun tartışılması gerek" dediği aktarıldı. Netanyahu'nun ofisinden bu haberlerle ilgili bir açıklama gelmedi.
Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere saldırıları ve Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlarıyla bölgede giderek tırmanan gerginlik ciddi boyutlara ulaşırken, ekim ayı başından bu yana 90'dan fazla Filistinli öldürüldü. Aynı dönemde olaylarda hayatını kaybeden İsrailli sayısı da 20'yi aştı.
Batı Şeria'da 400 bin yerleşimci
Doğu Kudüs ile Batı Şeria, 1967'den beri İsrail tarafından işgal altında tutuluyor. İşgal altındaki Doğu Kudüs'te 200 bin, Batı Şeria'da ise 400 bin Yahudi yerleşimci bulunuyor. Uluslararası hukuka göre buralardaki tüm Yahudi yerleşim yerleri yasa dışı kabul ediliyor.
Abluka sürüyor
İsrail'in 2006'dan bu yana abluka altında tuttuğu Gazze'de ise giriş çıkış yapılan 7 sınır kapısından Refah dışındakiler, bu ülkenin kontrolünde bulunuyor. Bölgenin 4 ticari sınır kapısı, Haziran 2007'de İsrail tarafından kapatılmıştı. Diğer kapılardan Beyt Hanun, yabancı pasaport taşıyanlar, hasta ve iş adamlarının Batı Şeria'ya geçişi, Kerm Ebu Salim kapısı ise bazı ticari ürünlerin geçişi için zaman zaman açılıyor.
Mısır yönetimi de Temmuz 2013'teki darbenin ardından Refah Sınır Kapısı'nı kapatmıştı. Bu sınır kapısı da 2013'ten beri yılda birkaç kez kısa süreliğine ve bazen tek taraflı açılıyor.
