Türki siyasi tarihinin en kanlı darbe girişimine sahne olan ve ilk kez halkın direnişiyle püskürtülen 15 Temmuz'un üzerinden üç ay geçti. 241 vatandaşın hayatını kaybettiği, 2 bin 194 kişinin de yaralandığı darbe girişimine dair hâlâ yanıtını bekleyen sorular var. Darbe girişiminin tek faili TBMM, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, hükümet ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından suçlanan‘Fethullahçı Terör Örgütü/FETÖ’ mü? Gülen cemaati mensupları olduğu iddia edilen askerler, ordu içinde Genelkurmay Başkanı’nın yaveri olacak kadar nasıl yükseldi? Birçoğu tutuklanarak cezaevine gönderilen emir subaylarını kim seçiyor? Neden 15 Temmuz'u seçtiler?
15 Temmuz darbe girişiminin gerçekleştiği gece, cuntacılar tarafından kızının düğünü basılarak rehin alınan, terfi sırasında olmasına rağmen orgeneralliğe yükseltilmediği için istifa eden Muharip Hava Kuvveti ve Hava Füze Savunma Komutanı Korgeneral Mehmet Şanver, darbe girişiminin öncesine ve sonrasına dair henüz aydınlanmamış bazı sorulara ışık tutacak değerlendirmelerde bulundu.
Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, 15 Temmuz’un merkezi olarak kabul edilen Akıncı Üssü’nün eski adı ‘Mürted’den yola çıkarak Doğan Kitap’ta ‘Kod adı Mürted' adıyla yayımlanan kitabında darbe girişimiyle ilgili bazı tanıklıklar, ifadeler ve belgeleri derledi. Kitapta, emekliye ayrılan ve uzun süre sessizliğini koruyan Korgeneral Mehmet Şanver’in görüşlerine de ilk kez yer verildi.
"Hava Kuvvetleri’ni darbede etkin kullanmayı planladılar"
Şanver, 15 Temmuz'da cuntacıların “Hava Kuvvetleri’ni darbede etkin kullanmayı planladıklarını” söylüyor. “Haber almamız ve düğün bölgesinde cep telefonuna dayalı harekât merkezimiz ve oradan yayımladığımız sözlü ve yazılı net emirler bu kalkışmanın hava harekâtı bölümünü öncelikle durdurmaya başladı” diyen Şanver, “Eskişehir’e gönderdiğimiz arkadaşlarımız yaptıkları telefon konuşmalarıyla, verdikleri direktiflerle, Eskişehir’de duruma el koymalarıyla olayın seyrini değiştirdi. Durdurulan hava harekâtı karşı taarruzuyla etkisiz hale getirildi” ifadesini kullanıyor.
"Fethullahçı general not alıyordu"
Şanver, kitapta Saygı Öztürk’ün “Silahlı Kuvvetler’de bu kadar Fethullahçı olduğunu tahmin ediyor muydunuz?” sorusuna, “Biliyorduk. Ama gençlerimiz arasında bu kadar Fethullahçı olduğunu açıkcası tahmin edemiyorduk” yanıtını veriyor. “Komuta kademesinde kimin ne olduğunu çok iyi biliyorduk. Darbe sonrası da bu konuda yanılmadık” diyen Şanver, “cemaatçi komutanların terfi listesine dair isim değerlendirmelerini not aldığını” belirterek, yaşadığı bir diyaloğu şöyle anlatıyor:
“Genelkurmay Başkanımıza değerlendirmelerimi aktarırken, Fethullahçı olduğu bilinen general de not alıyordu. İşte orada deşifre olduklarını anladılar. Askeri Şûra’yı beklemeden darbe girişimine kalkıştıklarını değerlendiriyorum.”
"Genelkurmay’da bunların kim olduğunu bilmeyen yok, ama maalesef güvendiler"
“Genelkurmay’ın darbe girişimine zemin hazırlayan bir hataya düştüğünü” ima ederek, şu değerlendirmede bulunuyor:
“Onların başka görüşe tahammüllerinin olmadığını da biliyordum. Genelkurmay’da bunların kim olduğunu bilmeyen yok, ama maalesef darbe girişimine kadar bunlara güvenmeye devam ettiler. Bunlara güvenilmemesi gerektiğini bir kez daha gördük.”
"Emir subay ve astsubaylarını Fethullahçıların çoğunlukta olduğu Personel Başkanlığı atıyor"
Mehmet Şanver, 15 Temmuz'daki rolleri tartışılan emir subay ve astsubaylarının bir bölümüyle ilgili 'FETÖ'yü işaret ediyor:
"Bunları, komutanların kendisi değil, zaten Fethullahçıların çoğunlukta olduğu Personel Başkanlığı seçip gönderiyor. Ben onların gönderdiğiyle değil, emir subay ve astsubayımı kendim seçtim. Onların da devlete sadakattan başka bir olumsuzluğu olmadı. Şimdi bütün emir subayları, astsubayları hain gibi gösteriliyor. Onların hepsi aynı kefeye konmamalı."
"Kızımın bu travmayı atlatmasına yardımcı olacağım"
Mehmet Şanver, kızı Çiçek Şanver ile emekli Hava Pilot Tuğgeneral Levent Taştan’ın oğlu, pilotaj eğitimi gören Toykan Necdet Taştan’ın düğününde rehin alındığını ve kızının büyük bir travma yaşadığını hatırlatarak, "Benim kızımın en mutlu olacağı gün, büyük bir travmayla başladı. Hiç düşünmüyordum, ama emekliliğimde İstanbul’a yerleşeceğim. Kızıma yakın yere yerleşip bu süreci atlatmasına yardımcı olacağız" diyor.
"Sayıştay'ın lojistik sisteme vurmak istediği balyozu önledik"
Mehmet Şanver, terfi sırasında olmasına rağmen orgeneralliğe yükseltilmediği için aldığı istifa kararına ilişkin şunları söylüyor:
"Allah terfi edenlerin yollarını açık etsin. Allah devletimize milletimize zeval vermesin. Sadece üniformamızı terk ettik, ama ülkemizi terk etmedik. Bazen insanlar, bazı makamları terk etmesini de bilmeli. Bunun bir örneği olsun istedim. Belki kimsenin haberi olmayacak, belki kimse umursamayacak ama ben aynaya bakabileceğim ve Mehmet Şanver olarak kendimi göreceğim. Korgeneralliğimde 1 yıl lojisik komutanlığı yaptım. Sayıştay'ın lojistik sisteme vurmak istediği balyozu önledik ve sistemimizi akladık.
