Öne Çıkanlar esed chp DAEŞ esad komplohaber

FETÖ'cü sanık kendini savundu!
BURSA’da, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Fethullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan eski Bursa Valisi Şahabettin Harput'un da aralarında bulunduğu 37'si tutuklu toplam 60 sanığın yargılanmasına edildi. Duruşmada ifade veren ve işadamlarına baskı yapılarak para toplandığı iddiasını kabul etmeyen Harput, “Kendi istekleriyle paralara vermişlerdir. Ben bir vali olarak neden işadamlarını zorlayayım. Bana iftira atıyorlar. Bu devirde vatandaştan baskı ve tehditle para alacaksınız, kimsenin haberi olmayacak, buna kargalar bile güler” dedi.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından 17 Ağustos’ta çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanan eski Bursa Valisi Şahabettin Harput ve 33’ü tutuklu 60 sanığın yargılanmasına Bursa 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Davanın ikinci gününde öğleden önce Ali Kemal Turhan ve Bülent Özdemir ifade verdi.

Dava başlamadan önce Şahabettin Harput’un avukatı Yahya Şimşek, müvekkilinin sağlık sıkıntılarının olduğunu ve mahkemenin onaylaması halinde sanığın ifade vermek istediğini talebini mahkeme heyetine iletti.

Öğleden sonra durumu değerlendiren mahkeme heyeti, teklifi kabul etti. 32 sayfalık savunma hazırlayan Harput, hakkındaki iddiaları kabul etmedi. İddianamenin gerçekle ilgisi olmadığını öne süren Harput, “Vali olarak kimseyi toplantıya zorlamadım. Örgüt imamı Cansun Sarıyıldız’ı ilk defa bazı iş adamlarıyla makamıma ziyaret edince, birkaç seferde BUGİAD’ın resmi toplantılarında gördüm. Örgütün amacı doğrultusunda faaliyet gösterdiğini iddianameden öğrendim. Ben toplantılara hiç katılmadım. Ayrıca kimseyi örgüte yardım yapacak diye zorlamadım. Bu devirde vatandaştan baskı ve tehditle para alacaksınız kimsenin haberi olmayacak, buna kargalar bile güler” diye konuştu.

“HASTANESİNİN ALINMASI KONUSUNDA BASKI YAPMADIM”



Orhangazi Üniversitesi, Bahar ve Rentıp Hastaneleri ile ilgili iddialara da cevap veren Harput, ifadesine şöyle devam etti:

“Orhangazi Üniversitesi ve Bahar Hastanesi’nin kiralanması yönünde yaptığım baskı iddiaları asılsızdır. Üniversite bir şehrin itibarı ve gücüdür. Ben kurulma esnasında üzerime düşen görevleri yaptım. Üniversitenin kurulması TBMM’nni kararıyla olmuştur. Ayrıca izinler de gerekli bakanlıklardan alındı. Hastanenin mülkiyeti Özel İdaresinden malum yapıya 49 yıllığına kiralandı. Bu konuda hiç kimseye emrim olmadı. Rentıp Hastanesi’nin benim baskımla değerinin altında verildiği iddiası da iftiradır. Bu hastane 2013’ün kasım ayında el değiştirildi, bense 2013’ün temmuz ayında ayrılmıştım.” 

 “BAZI KİŞİLER KUMPAS KURDU”

Kendisine atıldığını iddia ettiği iftiraların sebebini 3 ana madde halinde açıklayan Harput, “Valilik görevindeyken usulsüz teklifler vardı. Bunları kabul etmediğim için bazı kişilerce aleyhime kumpas kuruldu. İkinci olarak, Orhangazi Üniversitesi’nde beraber görev yaptığım kişiler, suçu benim üzerime attı. Kendilerine aklanacağı söylendi. Son olarak ise, örgüt imamı benim adımı bazı iş adamlarına karşı kullanıp, para tahsis etmiş. Bunu inanarak söylüyorum” dedi.

“CEMAATIN BASKISINDAN KURTARMAK İSTEMİŞTİM”

 2014 yerel seçimlerde AK Parti aleyhine seçim toplantıları düzenlediği iddialarını da reddeden Harput, Orhangazi Üniversitesi’nin mütevelli heyetinin zayıf ve sıkıntılı olduğu için vicdanen değerlendirme yaparak heyete katılma teklifini kabul ettiğini söyledi. Harput, “Üniversiteyi malum cemaat baskısından kurtulması ve siyasetin dışında tutmak için kayyim görevi yapmak istedim. Amacım saygın bir üniversite yapmaktı. 3-4 toplantıya katıldım. Hükümet ile malum yapı karşı karşıya gelince, gücümün yetmeyeceğini anlayarak ayrıldım” dedi.

Harput tutuksuz yargılanmak ve itibarının geri verilmesini istediğini söyledi. Harput’un ardından tutuklu diğer sanıklar ifade vermeye geçti. Dava önümüzdeki 3 gün boyunca devam edecek.

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.