DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP İstanbul Milletvekili aynı zamanda Meclis Başkan Vekili Pervin Buldan, Iğdır Milletvekili M.Emin Adıyaman, Iğdır Belediye eş başkanları Murat Yikit, Şaziye Önder ve birçok terör destekçisi Iğdır merkeze bağlı bir lokantada gerçekleşen iftar yemeğine katıldı.
"ÇAĞIRDIĞINIZ İFADELERE GELMEYECEĞİZ"
Pervin Buldan iftar sırasında açıklamalar yaptı;
"Öncelikle Ramazan ayının ülkemize hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. İçerisinde bulunduğumuz süreç çok yakıcı süreçtir. Sizler her biriniz yüreğinizdeki acıları, ödediğiniz bedelleri ve döktüğünüz gözyaşlarını hepsini buraya getirdiniz. Yaşadığınız acılar ve duygular ortak. Bundan sonraki süreçte el ele vererek omuz omuza yürüyerek bu üzerimizdeki baskıyı, şiddeti ve katliam politikasını boşa çıkarmak için buna çok ihtiyacımız var. Yüzyıllardır Kürtler bu tür acılara maruz kalmasına rağmen her zaman bu süreçten başarılı ve kazançlı çıkmıştır. Evet bu gün milletvekillerimizin dokunulmazlıklarını kaldırılması ile birlikte savcılar harekete geçmişler. Telefonla arayıp ifadeye çağırıyorlar. Bugün 3 milletvekilimiz telefonla ifadeye çağırdılar. Ancak şunu başından söyledik, şimdi de söylüyoruz! Bizler sizin bu hukuksuzluğunuza karşı dik duracağız, eğik durmayacağız biat etmeyeceğiz, çağırdığınız ifadelere gelmeyeceğiz ve size ifade vermeyeceğiz" dedi
TUNCEL: HALKIMIZIN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM
Terör destekçisi Sebahat Tuncel ise, skandal açıklamalarına bir yenisini ekledi.
"Buradaki aileler savaşın da barışın da ne demek olduğunu çok iyi biliyorlar. Buradaki ailelere söz verseniz barış derler. Artık savaş sona ersin derler. Çünkü buradaki aileler çocuklarını verdiler en değerli varlıklarını verdiler. Bize düşen görev ise halkımızın onurlu bir geleceği için ve halkımızın özgür bir şekilde yaşaması için mücadele etmemiz gerekir. Halkımızın kendi dili ile kimliği ile kültürü ile özgürlüğüne kavuşması için mücadeleyi büyütmek gerekir. Bunun içinde karşımızda bunu engellemek isteyenler vardır. Başta bu ülkenin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP hükümeti var. Bu sadece Kürtlere karşı değil, kadınlara ve Türkiye halklarına karşı savaş açmış durumda ama bu savaş karşısında direnenler de var. İşte AKP faşizmi karşısında direnenlere selam olsun.
KÜRT HALKI KENDİ KADERİNİ TAYİN ETMEYE VE KAZANMAYA ÇOK YAKIN
Kürtlere karşı topyekun savaş açmış durumdadır. Bir yandan milletvekillerimizi parlamentodan atmak istiyor, bir yandan belediyelerimize el koymak istiyor. Bir yandan Kürtlerin varlığına yönelik her türlü saldırıların yanında oluyor. Rojava devrimini boğmak istiyor. DAİŞ'in El Nusranın yanında yer alıyor. Tüm Kürtleri terörist ilan ediyor. Ama biz ona diyoruz ki senin bu politikalarına karşı faşizmi yeneceğiz ve sen o sarayda tek başına oturamayacaksın. Sen varlığını korumak için onca savaşı çatışmayı göze alıyorsun. Gençlerin ölümlerinde iktidar elde etmeye çalışıyorsun. Kürt halkının kendi kaderini tayin etmek konusunda önemli bir dönemeçteyiz. Biz kazanmaya çok yakınız. Birlikte dayanışacağız, yan yana duracağız ve kazanacağız. Şimdiye kadar ne kazandıysak dayanışmayla birlikte mücadeleyle kazandık"
"ÇAĞIRDIĞINIZ İFADELERE GELMEYECEĞİZ"
Pervin Buldan iftar sırasında açıklamalar yaptı;
"Öncelikle Ramazan ayının ülkemize hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. İçerisinde bulunduğumuz süreç çok yakıcı süreçtir. Sizler her biriniz yüreğinizdeki acıları, ödediğiniz bedelleri ve döktüğünüz gözyaşlarını hepsini buraya getirdiniz. Yaşadığınız acılar ve duygular ortak. Bundan sonraki süreçte el ele vererek omuz omuza yürüyerek bu üzerimizdeki baskıyı, şiddeti ve katliam politikasını boşa çıkarmak için buna çok ihtiyacımız var. Yüzyıllardır Kürtler bu tür acılara maruz kalmasına rağmen her zaman bu süreçten başarılı ve kazançlı çıkmıştır. Evet bu gün milletvekillerimizin dokunulmazlıklarını kaldırılması ile birlikte savcılar harekete geçmişler. Telefonla arayıp ifadeye çağırıyorlar. Bugün 3 milletvekilimiz telefonla ifadeye çağırdılar. Ancak şunu başından söyledik, şimdi de söylüyoruz! Bizler sizin bu hukuksuzluğunuza karşı dik duracağız, eğik durmayacağız biat etmeyeceğiz, çağırdığınız ifadelere gelmeyeceğiz ve size ifade vermeyeceğiz" dedi
TUNCEL: HALKIMIZIN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM
Terör destekçisi Sebahat Tuncel ise, skandal açıklamalarına bir yenisini ekledi.
"Buradaki aileler savaşın da barışın da ne demek olduğunu çok iyi biliyorlar. Buradaki ailelere söz verseniz barış derler. Artık savaş sona ersin derler. Çünkü buradaki aileler çocuklarını verdiler en değerli varlıklarını verdiler. Bize düşen görev ise halkımızın onurlu bir geleceği için ve halkımızın özgür bir şekilde yaşaması için mücadele etmemiz gerekir. Halkımızın kendi dili ile kimliği ile kültürü ile özgürlüğüne kavuşması için mücadeleyi büyütmek gerekir. Bunun içinde karşımızda bunu engellemek isteyenler vardır. Başta bu ülkenin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP hükümeti var. Bu sadece Kürtlere karşı değil, kadınlara ve Türkiye halklarına karşı savaş açmış durumda ama bu savaş karşısında direnenler de var. İşte AKP faşizmi karşısında direnenlere selam olsun.
KÜRT HALKI KENDİ KADERİNİ TAYİN ETMEYE VE KAZANMAYA ÇOK YAKIN
Kürtlere karşı topyekun savaş açmış durumdadır. Bir yandan milletvekillerimizi parlamentodan atmak istiyor, bir yandan belediyelerimize el koymak istiyor. Bir yandan Kürtlerin varlığına yönelik her türlü saldırıların yanında oluyor. Rojava devrimini boğmak istiyor. DAİŞ'in El Nusranın yanında yer alıyor. Tüm Kürtleri terörist ilan ediyor. Ama biz ona diyoruz ki senin bu politikalarına karşı faşizmi yeneceğiz ve sen o sarayda tek başına oturamayacaksın. Sen varlığını korumak için onca savaşı çatışmayı göze alıyorsun. Gençlerin ölümlerinde iktidar elde etmeye çalışıyorsun. Kürt halkının kendi kaderini tayin etmek konusunda önemli bir dönemeçteyiz. Biz kazanmaya çok yakınız. Birlikte dayanışacağız, yan yana duracağız ve kazanacağız. Şimdiye kadar ne kazandıysak dayanışmayla birlikte mücadeleyle kazandık"
