Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş Hürriyet Gazetesi'nden Cansu Çamlıbel'e açıklamalarda bulundu. 2002 yılında idamın kaldırılmasına karşı o dönem koalisyon ortağı olan MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye mektup yazan Türkeş'e bugün ne düşündüğü soruldu.
İdamın geri getirilmesinin bir faydasının olmayacağını ifade eden Türkeş, " Ben idam yasası Meclis’te kaldırılırken milletvekili değildim. Sadece o zaman Başbakan Yardımcısı olan Bahçeli’ye değil 550 milletvekiline mektup yolladım. O mektubun kabaca özeti şu; devlete karşı işlenen suçlar ve çocuklara karşı işlenen suçlarda idam kaldırılmamalı. O zaman bunu savundum çünkü bu iki konuda idamın bir caydırıcılığı var. O ufacık çocuklara kötü niyetle yaklaşan bir sapığın, manyağın bilmesi lazım ki bu devlet bana en büyük cezayı verir. Keza vatana ihanette de caydırıcı olması bakımından idam cezasının muhafaza edilmesi gerektiğini düşünüyordum. Ben bugün Türkiye’de idamın geri getirilmesinin zor olduğunu, bunun faydasından çok zararı olacağını düşünüyorum" dedi.
"Bu görüşünüzü Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ve parti içi tartışmalarda paylaştınız mı?" sorusuna ise Tuğrul Türkeş şu yanıtı verdi: "Birçok platformda dile getiriyorum. Milletvekili arkadaşlarımızla da konuşuyoruz. Hepsi bilir ki Tuğrul idama karşı."
15 Temmuz sonrası idam talebinin halktan geldiğini söyleyen Türkeş, böyle bir adımın olumsuz sonuçlar doğuracağını söyledi.
Başbakan Yardımcısı Türkeş, "21. yüzyılda bölgede lider olmak isteyen ve bu potansiyele sahip 80 milyonluk, nüfusunun yarısı 30 yaş kademesindeki bir Türkiye’nin düne değil yarına bakması gerektiğine inanıyorum. Biz ne olduktan daha önemlisi ne olacağız. Bir vizyonumuzun olması lazım. Türkiye Avrupa ile Asya arasındaki konumuyla büyük bir güçtür. Türkiye’nin kararlarını yarına yönelik adımlarına göre vermesi gerekir. Bu tip kararlar bizi geri bırakır" dedi.
İdamın geri getirilmesinin bir faydasının olmayacağını ifade eden Türkeş, " Ben idam yasası Meclis’te kaldırılırken milletvekili değildim. Sadece o zaman Başbakan Yardımcısı olan Bahçeli’ye değil 550 milletvekiline mektup yolladım. O mektubun kabaca özeti şu; devlete karşı işlenen suçlar ve çocuklara karşı işlenen suçlarda idam kaldırılmamalı. O zaman bunu savundum çünkü bu iki konuda idamın bir caydırıcılığı var. O ufacık çocuklara kötü niyetle yaklaşan bir sapığın, manyağın bilmesi lazım ki bu devlet bana en büyük cezayı verir. Keza vatana ihanette de caydırıcı olması bakımından idam cezasının muhafaza edilmesi gerektiğini düşünüyordum. Ben bugün Türkiye’de idamın geri getirilmesinin zor olduğunu, bunun faydasından çok zararı olacağını düşünüyorum" dedi.
"Bu görüşünüzü Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ve parti içi tartışmalarda paylaştınız mı?" sorusuna ise Tuğrul Türkeş şu yanıtı verdi: "Birçok platformda dile getiriyorum. Milletvekili arkadaşlarımızla da konuşuyoruz. Hepsi bilir ki Tuğrul idama karşı."
15 Temmuz sonrası idam talebinin halktan geldiğini söyleyen Türkeş, böyle bir adımın olumsuz sonuçlar doğuracağını söyledi.
Başbakan Yardımcısı Türkeş, "21. yüzyılda bölgede lider olmak isteyen ve bu potansiyele sahip 80 milyonluk, nüfusunun yarısı 30 yaş kademesindeki bir Türkiye’nin düne değil yarına bakması gerektiğine inanıyorum. Biz ne olduktan daha önemlisi ne olacağız. Bir vizyonumuzun olması lazım. Türkiye Avrupa ile Asya arasındaki konumuyla büyük bir güçtür. Türkiye’nin kararlarını yarına yönelik adımlarına göre vermesi gerekir. Bu tip kararlar bizi geri bırakır" dedi.
