''BENİ TÜRKİYE'NİN 4. GÜÇLÜ KİŞİSİ DİYE TUTUKLADILAR''
''Alman İstihbaratı beni 'Türk Casusu' adı altında her noktada dinledi. Birçok bağlantı kurduklarını söylediler. Beni Türkiye'nin en güçlü dördüncü ismi zannediyorlardı. Onun için devlet yapılanması hakkında sorgu yaptılar. Zaten operasyonun asıl hedefi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dı. Benim üzerimden Türkiye'ye operasyon yapmaya kalktılar.
''ALMAN İSTİHBARATI'NDA PARALEL MENSUPLARI VAR''
Hakkımda hazırladıkları iddianame Gülenci savcı ve polislerin yazdıklarına çok benziyordu. Aynı kumpas iddiaları ve gerçek dışı bağlantılar bulunuyordu. Hatta bir keresinde bir ajan bize "Gülen ile Erdoğan arasında çatışma çıksa kim kazanır" diye sormuştu. Alman İstihbaratı içinde Paralel Yapı mensubu kişiler de bulunuyor.
''TÜRKİYE'DEN KORKTULAR''
Türk toplumunun Almanya'da bütün olarak yaşamaları Almanlar'ı tehdit etti. Türkiye'nin yeniden uyanışından çok korkuyorlar. Bu nedenle bizim üzerimizden Türkiye'ye operasyon yapmaya kalkıştılar. Türkiye'nin büyümesi onları çok rahatsız ediyor. Ben tek başıma Avrupa'yı bu kadar titrettiysem devletimiz kim bilir neler yapar!
''ALMANYA, PKK'YI DESTEKLİYOR''
Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğusu'nu karıştırma görevini Almanlar yürütüyor. Zaten PKK'yı terörist olarak görmelerine rağmen PKK'ya vakıflar üzerinden önemli destek sağlıyorlar.
''ÇOK İŞKENCE GÖRDÜM''
Cezaevinde psikolojik açıdan çok işkence gördüm. 11 ay boyunca güneş ışığı göstermediler. Her fırsatta aşağılayıcı ifadeler kullandılar. Avrupa'nın ileri demokrasisi cezaevlerinde işlemiyor.
''BANA 'TÜRK BOND' DEDİLER''
Almanlar beni "Türkiye'nin James Bond'u" diye tanıttılar. O kadar araştırma, tape ve suçlama sonunda bir tek delil bile bulamadılar. Alman İstihbaratı hala benim profesyonel bir ajan olduğuma inanıyor. Bana "Senin Türk James Bond olduğunu biliyoruz ama bunu kanıtlayamadık" dedi.
NE OLMUŞTU?
Alman Federal Mahkemesi geçtiğimiz yıl Kasım ayında "Türk İstihbarat servisi için çalıştıkları" suçlamasıyla Taha Gergerlioğlu, Göksel Güler ve Ahmet Duran Yüksel hakkında yakalama kararı çıkarttı. Söz konusu isimleri takip etmek için 4 bin telefon görüşmesini dinledi. Takip sonucu üç isim 17 Aralık 2014'te gözaltına alındı.. Savcı Frauke Köhler, üç ismi "Almanya'daki Türkler ve onların oluşturduğu STK'larla ilgili bilgi toplamakla" suçladı. Türk makamları ise üçlünün MİT'e çalıştığı iddialarını reddetti. 1 yıl süren davada 6 Kasım 2015'te ise Alman mahkemesi yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle üç ismi serbest bıraktı.
Takvim
almanlari atlatip memlekete dondun ya, helal olsun usta.