Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Osmaniye'de midibüsün sulama kanalına devrilmesine ilişkin, "Maalesef ramazana girmeden evvel dün Osmaniye'de 14 vatandaşımızın vefat ettiği son derece elim bir trafik kazasını yaşadık. Bütün ölen kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, ailelerine sabr-ı cemil temenni ediyorum ve bütün milletimize de başsağlığı diliyorum." dedi.
Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'nde, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Bugünün ramazanın ilk günü olduğunu belirten Kurtulmuş, "Ramazanın hepimiz için, bütün vatandaşlarımız için, bütün Müslümanlar için, bütün İslam alemi için, ülkemiz için hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Ramazanın, şahıs olarak her birimizin kendi iç muhasebemizi yapmamızı ve arınmamıza vesile olmasını temenni ediyorum." diye konuştu.
Kurtulmuş ayrıca, başta Türkiye toplumu olmak üzere bütün Müslüman toplulukların birlik, beraberlik, dayanışma, komşuluk, arkadaşlık ve ramazan sofralarını paylaşma duygularıyla bu ayı fevkalade iyi şekilde değerlendirmesini temenni ederek, "Ümit ederim ki ramazan hem sofralarımıza hem gönüllerimize hem dostluklarımıza, komşuluklarımıza bereket getirir hem de İslam dünyasının yeniden kendisini değerlendirmesi ve içinde bulunduğu bu durumdan çok daha ileriye gitmesine vesile olur. Ayrıca ramazan ayının en iyi şekilde değerlendirilmesini ümit ediyorum ve bayramlara ulaşmamızı temenni ediyorum." ifadesini kullandı.
- OSMANİYE'DE MİDİBÜSÜN SULAMA KANALINA DEVRİLMESİ
Kurtulmuş, Osmaniye'de midibüsün sulama kanalına devrilmesine ilişkin, "Maalesef ramazana girmeden evvel dün Osmaniye'de, 14 vatandaşımızın vefat ettiği son derece elim bir trafik kazasını yaşadık. Bütün ölen kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, ailelerine sabr-ı cemil temenni ediyorum ve bütün milletimize de başsağlığı diliyorum." dedi.
"Gerçekten fevkalade hazin bir kazadır. Piknik dönüşü gerçekleşmiş olan, insanların neşe içerisinde olduğu bir atmosferde gerçekleşmiş olan bir kazadır." ifadesini kullanan Kurtulmuş, bu kazalardan herkesin ders ve ibret çıkarması gerektiğini vurguladı.
Kazanın hemen arkasından Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın olay yerine intikal ettiğini dile getiren Kurtulmuş, olayın ardından yapılması gerekenlere nezaret ettiğini, ailelerin acılarına ortak olduğunu belirtti. Kurtulmuş, Bakan Akdağ'ın, ailelerin hepsini tek tek ziyaret ettiğini ve yapılması gerekenleri yerinde denetlediğini hatırlattı.
- "HATALAR, KUSURLAR VARSA BUNLAR ORTAYA ÇIKARILACAK"
"Kazayla ilgili açılan soruşturmanın devam ettiğine" işaret eden Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Hatalar, kusurlar varsa bunlar ortaya çıkarılacaktır. Ayrıca bu kazalarla birlikte bir şeyi daha çok net bir şekilde görmemiz gerekiyor. Mesele sadece yollar meselesi, sadece fizik imkanlar değil aynı zamanda da mesele insan kalitesinin yükseltilmesi, trafikteki şahısların dikkatlerinin, duyarlılıklarının yükseltilmesiyle ilgili herhalde yapacak daha çok işimiz var. Türkiye bu anlamda son yıllarda yolların kalitesinin yükseltilmesinde büyük bir merhale kat etti ama maalesef her yıl binlerce insanımız bu tür trafik kazalarında ölüyor. Dolayısıyla el birliğiyle kollarımızı sıvayarak bu anlamda trafik kazalarının önlenebilmesi için yeni bir takım duyarlılıkların geliştirilmesinin zorunlu olduğu anlaşılıyor."
- EFSANE BOKSÖR MUHAMMED ALİ'NİN VEFATI
Kurtulmuş, dünyaca ünlü boksör Muhammed Ali'nin vefatına ilişkin, "Büyük boksör, büyük insan, büyük insan hakları savunucusu ve İslamın gülen yüzü olarak 20. yüzyılda ortaya çıkmış ve bütün dünyanın vefatından sonra da kendisiyle ilgili olarak güzel duygularını açıkça ifade ettiği Muhammed Ali, vefatı dolayısıyla Bakanlar Kurulu adına da milletimiz adına da bir kere daha taziyelerimi ifade ediyorum. Makamı cennet olsun, mekanı cennet olsun, Allah rahmet eylesin. Ailesine, yakınlarına, İslam dünyasına ve Amerika'daki İslam toplumuna da yürekten taziyelerimizi ifade ediyoruz." dedi.
Muhammed Ali'nin üç önemli özelliğiyle ortaya çıktığını belirten Kurtulmuş, "Boksör tarafı, sporcu kimliği ayrı bir husus ama insan olarak Muhammed Ali, özellikle ABD'de Müslümanlara karşı çok da iyi davranılmayan bir ortamda, dünyanın birçok yerinde Müslümanlara karşı iyi davranılmayan bir süreçte İslam'ın gülen yüzünü temsil etti, İslamın barışçıl yüzünü temsil etti ve bu anlamda da bütün dünyada Batı dünyasında da geniş kitlelere Müslümanlığı ve İslamı sevdiren bir isim olarak ortaya çıktı." ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, Muhammed Ali'nin ikinci önemli özelliğinin "ırkçılığa karşı mücadelenin son derece zor ve meşakkatli olduğu bir dönemde ABD'de ırkçılığa karşı mücadelenin önemli, simgesel isimlerinden birisi haline gelmesi" olduğunu belirtti.
Kurtulmuş, Muhammed Ali'nin, üçüncü özelliğini ise "haksızlıklara karşı, zulme karşı baş kaldıran tavrıyla bütün insanların gönlünde taht kurmuş olması" olarak nitelendirdi.
"O günün şartları içerisinde Vietnam savaşına katılmayacağını ifade etmek, 'Vietnam'daki insanlarla benim bir sorunum yok' diyerek, Vietnam'a yapılan o baskıyı, zulmü, insanlık dışı saldırıyı telin ederek, askere gitmeyi reddetmek çok kolay iş değil. Bunu yapmayı başarmış olan birisiydi." ifadesini kullanan Kurtulmuş, Muhammed Ali'nin ezilen insanların, ezilen geniş kitlelerin yanında yer aldığını ve zulme karşı mücadele ettiğini vurguladı.
Kurtulmuş, "Bu çerçevede sadece sporcu kimliğiyle değil bu özellikleri ve başka özellikleriyle de anılacak ve 20. yüzyılın önemli isimlerinden birisi olarak tarihteki mümtaz yerini alacaktır. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun." diye konuştu.
Muhammed Ali'nin ABD'de cuma günü yapılacak cenaze törenine dünyanın dört bir tarafından çok sayıda kişinin katılarak, kendisine, bu anlamda son yolculuğuna eşlik edeceklerine işaret eden Kurtulmuş, "Açıklandığı üzere Cumhurbaşkanımız da cuma günkü törende, Muhammed Ali'yi uğurlayacak olanlar arasında yerini alacaktır." dedi.
Kurtulmuş, bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısından sonra eşlerin yer alacağı bir iftar yemeği verileceğini belirtti. Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu üyelerinin hep beraber ramazanın ilk orucunu birlikte açacağını kaydetti.
- "ŞİMDİ SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRME SIRASI AVRUPA BİRLİĞİ'NDE"
Bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında üç temel konunun gündeme geldiğini belirten Kurtulmuş, bunlardan ilkinin "Avrupa Birliği (AB) katılım süreci ve vize serbestisi sürecinde karşılaşılan sıkıntılar" olduğunu bildirdi.
Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Türkiye olarak başından beri Avrupa Birliği'ne katılım sürecinde de özellikle mart ayında gündeme geldiği günden itibaren, 2013'teki müzakereler sırasından başlayarak ama özellikle mart ayından itibaren hem vize serbestisi hem de Geri Kabul Anlaşması noktasındaki tavırlarımızı, son derece açık, son derece net, hiçbir tevil ve tefsire ihtiyaç bulunmaksızın ortaya koyduk. Bu konudaki iyi niyetimizin açık bir göstergesi olarak da Türkiye olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirdik. Geri Kabul Anlaşması ve buna bağlı olarak vize serbestisinin sağlanması için bu kürsülerde sizlere defaatle açıkladığım gibi üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirdik. Şimdi sorumluluklarını yerine getirme sırası Avrupa Birliği'ndedir. Bu çerçevede Avrupa Birliği'nin de net, açık ve şeffaf bir şekilde hareket edeceğini, bu kadar çok sorumluluğu yerine getirmiş olan Türkiye'ye karşı gerçekten verdikleri sözleri yerine getireceklerini ümit ediyoruz."
Kurtulmuş, bu çerçevede geçtiğimiz hafta Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans ile Antalya'da görüştüğünü hatırlattı, teknik düzeyde görüşmelerin devam ettiğini belirtti.
AB Bakanı Çelik ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun Avrupalı meslektaşlarıyla temaslarını sürdürdüğünü dile getiren Kurtulmuş, "Yine Avrupa Birliği Bakanımız, önümüzdeki günlerde Avrupa'ya tekrar giderek Brüksel'deki toplantıların devamı olan bir takım görüşmeleri de sürdürecek." dedi.
Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Biz bu anlamda şeffaf, açık bir şekilde süreci yürüteceğiz hem de bu sürecin olumlu bir şekilde sonuçlanması için üzerimize düşeni yerine getireceğiz ancak artık yerine getirmesi gereken tarafın da daha çok Avrupa Birliği olduğunun da altını çizmek isterim, hiçbir mazeretin, hiçbir ama ve fakatın arkasına sığınmaksızın Türkiye ile karşılıklı mutabık kalınan hususlarda Avrupa'nın da mutabakatının gereğini yerine getireceğini ümit ettiğimizi ifade etmek isterim."
BAZI ŞEHİRLERİN TAŞINACAĞI İDDİASI!
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Güneydoğu'da terörle mücadele edilen bazı şehirlerin taşınacağına dair iddialara ilişkin, "Böyle bir konu gündemimizde değildir. Terörle mücadele, şu anda çok şükür önemli bir kısmı şehirler itibarıyla bitmiştir. Geri kalan yerlerde de mücadele sürdürülecek ve terör örgütleri Türkiye'ye karşı hiçbir zarar veremez noktaya gelene kadar bu mücadele sürdürülecektir." dedi.
Kurtulmuş, Çankaya Köşkü’nde, Başbakan Binali Yıldırım’ın başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları cevapladı.
Bakanlar Kurulu'nda, Paralel Devlet Yapılanmasıyla ilgili olarak gelinen mücadelede, ilgili bakanların her birisinin ortaya koydukları çalışmaların ele alındığını aktaran Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Bundan sonra, özellikle MGK’da, Paralel Devlet Yapılanması bir terör örgütü olarak tanımlanmasıyla birlikte, gelişen bu yeni süreçte, yeni fazda, yeni safhada yapılacak olan işler gündeme getirilmiştir. Çok teferruatlı olarak da bu süreçteki yapılacak olan çalışmalar gözden geçirilmiştir. Bu konunun dikkatle, titizlikle devletin bütün birimleri tarafından ilgili bütün bakanlıklar tarafından hassasiyetle takip edileceğini, sonuçlandırılacağını milletimizin bilmesini isteriz.”
Kurtulmuş, toplantıda bakanlıkların TBMM’ye getirilmesi için öncelediği birtakım yasaların ele alındığını söyledi.
"EVLATLARIMIZI SULARDA, GÖLETLERDE, KANALLARDA KAYBETMEYELİM"
Deniz, göl, gölet ve kanallardaki boğulma vakalarına dikkati çeken Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Maalesef yaz aylarıyla birlikte çok sayıda gencecik evladımızın, kanallarda, göletlerde, göllerde, denizlerde boğulduğunu görüyor ve içimiz kan ağlıyor. Buradan anne ve babalara, gençlerimize ve çocuklarımıza öğretmenlerine ayrıca bu ilgili yerlerdeki belediyelere kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticilerine çAğrıda bulunuyorum. Herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirsin. Bu çerçevede aileler, çocuklarına sahip çıksın. Aileler çocuklarını uyarsın. Evlatlarınız eğer yüzme bilmiyorlarsa bu tür yerlerden mümkün olduğunca uzak dursun, eğer yüzme biliyorlarsa tehlikeli olan yerlerde dikkat etsinler. Özellikle denize ya da suya girmenin tehlikeli olduğu yerlerle ilgili de her türlü uyarının yapılması sağlansın. Böylece her yaz boyunca neredeyse her gün, ahvali adiyeden gibi, sürekli olarak aldığımız bu boğulma haberlerini almayalım, gencecik evlatlarımızı serinlemek uğruna sularda, göletlerde, kanallarda kaybetmeyelim. Onların vefatını hüzünle takip etmeyelim.”
TERÖRLE MÜCADELE
Kurtulmuş, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Terör örgütüne yönelik Nusaybin ve Şırnak’ta yürütülen operasyonların sona erdiğine işaret edilerek "Bundan sonraki süreçte kırsalda terörle mücadelede devam edecek mi? İlçelerde operasyonlar tamamlandıktan sonra yeniden yapılanma söz konusuydu, bununla ilgili nasıl bir adım atılacak, nasıl bir takvim işleyecek? Şehir merkezlerinin taşınması konusunda bir çalışma var mı?” soruları üzerine Kurtulmuş, terörle mücadelenin çok taraflı ve kapsamlı bir mücadele olduğunu anımsattı.
Kurtulmuş, operasyonların hem sınır dışında hem kırsal alanda hem de şehirlerde eş zamanlı olarak sürdürüldüğünü dile getirerek “Terörle mücadelede nerede ne şekilde davranılması gerekiyorsa, güvenlik güçlerimiz o şekilde davranıyorlar” diyen Kurtulmuş, “Dolayısıyla şehirlerde mücadelenin bitmiş olması, eğer kırsalda Türkiye’ye, güvenlik güçlerimize, vatandaşlarımıza karşı mücadele eden bu unsurlar kırsallarda varsa bunlara karşı da kararlılıkla mücadele sürdürülecektir.” dedi.
“BÖYLE BİR KONU (ŞEHİRLERİN TAŞINMASI) GÜNDEMİMİZDE DEĞİLDİR”
Terörle mücadele sonrasında şehirlerin yeniden imar ve inşasıyla ilgili sürecin devam ettiğini belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“Bakanlar Kurulu'na girmeden önce de Birlik Huzur ve Demokrasi Eylem Planı çerçevesinde, ilgili bakanlıkların bir hafta boyunca yaptıkları bütün raporlar önümüze geldi ve bunları müzakere ettik. Dolayısıyla ‘Bu bitsin, ondan sonra yapalım’ değil; biten, terörden temizlenmiş bölgelerle birlikte zarar ziyan tespitlerinden tutunuz da o şehrin yeniden imarıyla ilgili gerekli bütün alt yapı hazırlıkları bakımından bütün çalışmalar sürdürülüyor, eş zamanlı olarak sürdürülüyor. Bugün bazı gazetelerde de çıkmış, bazı şehirlerin taşınmasıyla ilgili konu... Böyle bir konu gündemimizde değildir, gündeme alınmış değildir. Terörle mücadele şu anda çok şükür önemli bir kısmı şehirler itibarıyla bitmiştir. Geri kalan yerlerle ilgili de mücadele sürdürülecek ve terör örgütleri Türkiye’ye karşı hiçbir zarar veremez noktaya getirilene kadar, bu mücadele sürdürülecektir.”
“SONUÇ ELDE ETMEK İSTİYORUZ”
Geri Kabul Antlaşması’na ilişkin bazı iddiaların hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, şu değerlendirmeyi yaptı:
“AB ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında yapılan müzakere, ciddi bir müzakeredir. Müzakerelerin hiçbir safhasında, hiçbir gününde, hiçbir cümlesi Türkiye tarafından laf olsun diye söylenmemiştir. AB tarafından da söylenen hiçbir sözün, verilen hiçbir sözün boşuna verilen bir söz olmadığı kanaatindeyiz. Dolayısıyla biz Türkiye olarak üzerimize düşeni samimiyetle yerine getirdik. Geri Kabul Antlaşması’nın askıya alınması meselesi şu anda gündemimizde değildir ama sonuç itibarıyla Türkiye, AB ile müzakereye kararlılıkla devam ediyor. Biz sonuç elde etmek istiyoruz.”
“TÜRKİYE YAPMIYOR AVRUPA’NIN DA YAPMAMASINI TAVSİYE EDERİZ”
“Türkiye’nin ciddiyetinin ne kadar Avrupa için önemli olduğunu, bu süreçte Türkiye’nin Geri Kabul Antlaşması'yla birlikte Türkiye’den Avrupa’ya giden göçmen sayısındaki azalmadan da görmek mümkün.” diyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Dolayısıyla bu anlamda vize serbestisi ve Geri Kabul Antlaşması eş zamanlı olarak gündeme geldi. Bunların uygulanmasıyla birlikte esas kazanacak olan Türkiye değil, esas kazanacak olan AB’dir. Bir kere daha AB’ye şunu tavsiye ederiz. Avrupa’nın içerisinde farklı ülkelerde Türkiye karşıtlığı üzerinden iç politikayı geliştirmek isteyenlerin birtakım arzuları gündeme getirdikleri sözler dolayısıyla Türkiye ile bu vize serbestisi meselesini heba etmesinler. Bu konuyu birtakım iç siyasetin konusu haline getirilmesine müsaade etmesinler. Yapılan müzakere ciddi bir müzakeredir. Ne Türkiye’nin iç siyasetinin konusudur ne AB’nin iç siyasetinin konusudur. Dolayısıyla burada Avrupa Komisyonu ile Türkiye arasındaki görüşmeler ciddiyetle devam etti, bundan sonra devam edecektir. Biz sonuç almaya odaklanmış vaziyetteyiz. Birileri bunun üzerinden AB içerisinde kendi ülkeleri içerisinde bir Türkiye karşıtlığı siyasetinin parçası olarak bunu kullanacaklarsa buna da söyleyecek bir sözümüz yok. Buna esasında ortaya alıp, masaya koyup bununla ilgili tedbir alması gereken de AB’nin siyasi kimliğidir diye düşünüyorum. Bu görüşmelerin ciddiyeti bakımından doğru olan yoldur. Her iki taraf da bunu kendi iç siyasetinin konusu yapamaz. Türkiye yapmıyor, Avrupa’nın da yapmamasını tavsiye ederiz.”
RAMAZAN BAYRAMI TATİLİ
Kurtulmuş, "Ramazan Bayramı tatili planları 4 gün için mi yoksa 9 gün için mi yapılsın. Turizmcilerin de böyle bir beklentisi var. Bu konu gündeme geldi mi?“ sorusuna "Daha bayrama çok var. Bu konu konuşulmadı. Önce gönül huzuruyla ramazanı idrak edelim inşallah. Bayrama daha çok var. O sonraki haftaların konusu" yanıtını verdi.
“Milli Eğitim Bakanlığının müfredatta değişikliğe gideceği, hatta 4+4+4 sisteminin de değişeceği yönünde haberler var. Bu konu Bakanlar Kurulu'nun gündeminde mi?” şeklindeki soru üzerine Kurtulmuş, "Türkiye’de yine üzerinde çok koşulan konulardan biri de Milli Eğitim Bakanlığı ile ilgili konulardır ama böyle bir konu gündeme gelmedi. Herhangi bir konu gündeme gelirse bunu kamuoyu ile açık yüreklilikle paylaşmak bizim vazifemiz.” dedi.
Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'nde, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Bugünün ramazanın ilk günü olduğunu belirten Kurtulmuş, "Ramazanın hepimiz için, bütün vatandaşlarımız için, bütün Müslümanlar için, bütün İslam alemi için, ülkemiz için hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Ramazanın, şahıs olarak her birimizin kendi iç muhasebemizi yapmamızı ve arınmamıza vesile olmasını temenni ediyorum." diye konuştu.
Kurtulmuş ayrıca, başta Türkiye toplumu olmak üzere bütün Müslüman toplulukların birlik, beraberlik, dayanışma, komşuluk, arkadaşlık ve ramazan sofralarını paylaşma duygularıyla bu ayı fevkalade iyi şekilde değerlendirmesini temenni ederek, "Ümit ederim ki ramazan hem sofralarımıza hem gönüllerimize hem dostluklarımıza, komşuluklarımıza bereket getirir hem de İslam dünyasının yeniden kendisini değerlendirmesi ve içinde bulunduğu bu durumdan çok daha ileriye gitmesine vesile olur. Ayrıca ramazan ayının en iyi şekilde değerlendirilmesini ümit ediyorum ve bayramlara ulaşmamızı temenni ediyorum." ifadesini kullandı.
- OSMANİYE'DE MİDİBÜSÜN SULAMA KANALINA DEVRİLMESİ
Kurtulmuş, Osmaniye'de midibüsün sulama kanalına devrilmesine ilişkin, "Maalesef ramazana girmeden evvel dün Osmaniye'de, 14 vatandaşımızın vefat ettiği son derece elim bir trafik kazasını yaşadık. Bütün ölen kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, ailelerine sabr-ı cemil temenni ediyorum ve bütün milletimize de başsağlığı diliyorum." dedi.
"Gerçekten fevkalade hazin bir kazadır. Piknik dönüşü gerçekleşmiş olan, insanların neşe içerisinde olduğu bir atmosferde gerçekleşmiş olan bir kazadır." ifadesini kullanan Kurtulmuş, bu kazalardan herkesin ders ve ibret çıkarması gerektiğini vurguladı.
Kazanın hemen arkasından Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın olay yerine intikal ettiğini dile getiren Kurtulmuş, olayın ardından yapılması gerekenlere nezaret ettiğini, ailelerin acılarına ortak olduğunu belirtti. Kurtulmuş, Bakan Akdağ'ın, ailelerin hepsini tek tek ziyaret ettiğini ve yapılması gerekenleri yerinde denetlediğini hatırlattı.
- "HATALAR, KUSURLAR VARSA BUNLAR ORTAYA ÇIKARILACAK"
"Kazayla ilgili açılan soruşturmanın devam ettiğine" işaret eden Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Hatalar, kusurlar varsa bunlar ortaya çıkarılacaktır. Ayrıca bu kazalarla birlikte bir şeyi daha çok net bir şekilde görmemiz gerekiyor. Mesele sadece yollar meselesi, sadece fizik imkanlar değil aynı zamanda da mesele insan kalitesinin yükseltilmesi, trafikteki şahısların dikkatlerinin, duyarlılıklarının yükseltilmesiyle ilgili herhalde yapacak daha çok işimiz var. Türkiye bu anlamda son yıllarda yolların kalitesinin yükseltilmesinde büyük bir merhale kat etti ama maalesef her yıl binlerce insanımız bu tür trafik kazalarında ölüyor. Dolayısıyla el birliğiyle kollarımızı sıvayarak bu anlamda trafik kazalarının önlenebilmesi için yeni bir takım duyarlılıkların geliştirilmesinin zorunlu olduğu anlaşılıyor."
- EFSANE BOKSÖR MUHAMMED ALİ'NİN VEFATI
Kurtulmuş, dünyaca ünlü boksör Muhammed Ali'nin vefatına ilişkin, "Büyük boksör, büyük insan, büyük insan hakları savunucusu ve İslamın gülen yüzü olarak 20. yüzyılda ortaya çıkmış ve bütün dünyanın vefatından sonra da kendisiyle ilgili olarak güzel duygularını açıkça ifade ettiği Muhammed Ali, vefatı dolayısıyla Bakanlar Kurulu adına da milletimiz adına da bir kere daha taziyelerimi ifade ediyorum. Makamı cennet olsun, mekanı cennet olsun, Allah rahmet eylesin. Ailesine, yakınlarına, İslam dünyasına ve Amerika'daki İslam toplumuna da yürekten taziyelerimizi ifade ediyoruz." dedi.
Muhammed Ali'nin üç önemli özelliğiyle ortaya çıktığını belirten Kurtulmuş, "Boksör tarafı, sporcu kimliği ayrı bir husus ama insan olarak Muhammed Ali, özellikle ABD'de Müslümanlara karşı çok da iyi davranılmayan bir ortamda, dünyanın birçok yerinde Müslümanlara karşı iyi davranılmayan bir süreçte İslam'ın gülen yüzünü temsil etti, İslamın barışçıl yüzünü temsil etti ve bu anlamda da bütün dünyada Batı dünyasında da geniş kitlelere Müslümanlığı ve İslamı sevdiren bir isim olarak ortaya çıktı." ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, Muhammed Ali'nin ikinci önemli özelliğinin "ırkçılığa karşı mücadelenin son derece zor ve meşakkatli olduğu bir dönemde ABD'de ırkçılığa karşı mücadelenin önemli, simgesel isimlerinden birisi haline gelmesi" olduğunu belirtti.
Kurtulmuş, Muhammed Ali'nin, üçüncü özelliğini ise "haksızlıklara karşı, zulme karşı baş kaldıran tavrıyla bütün insanların gönlünde taht kurmuş olması" olarak nitelendirdi.
"O günün şartları içerisinde Vietnam savaşına katılmayacağını ifade etmek, 'Vietnam'daki insanlarla benim bir sorunum yok' diyerek, Vietnam'a yapılan o baskıyı, zulmü, insanlık dışı saldırıyı telin ederek, askere gitmeyi reddetmek çok kolay iş değil. Bunu yapmayı başarmış olan birisiydi." ifadesini kullanan Kurtulmuş, Muhammed Ali'nin ezilen insanların, ezilen geniş kitlelerin yanında yer aldığını ve zulme karşı mücadele ettiğini vurguladı.
Kurtulmuş, "Bu çerçevede sadece sporcu kimliğiyle değil bu özellikleri ve başka özellikleriyle de anılacak ve 20. yüzyılın önemli isimlerinden birisi olarak tarihteki mümtaz yerini alacaktır. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun." diye konuştu.
Muhammed Ali'nin ABD'de cuma günü yapılacak cenaze törenine dünyanın dört bir tarafından çok sayıda kişinin katılarak, kendisine, bu anlamda son yolculuğuna eşlik edeceklerine işaret eden Kurtulmuş, "Açıklandığı üzere Cumhurbaşkanımız da cuma günkü törende, Muhammed Ali'yi uğurlayacak olanlar arasında yerini alacaktır." dedi.
Kurtulmuş, bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısından sonra eşlerin yer alacağı bir iftar yemeği verileceğini belirtti. Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu üyelerinin hep beraber ramazanın ilk orucunu birlikte açacağını kaydetti.
- "ŞİMDİ SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRME SIRASI AVRUPA BİRLİĞİ'NDE"
Bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında üç temel konunun gündeme geldiğini belirten Kurtulmuş, bunlardan ilkinin "Avrupa Birliği (AB) katılım süreci ve vize serbestisi sürecinde karşılaşılan sıkıntılar" olduğunu bildirdi.
Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Türkiye olarak başından beri Avrupa Birliği'ne katılım sürecinde de özellikle mart ayında gündeme geldiği günden itibaren, 2013'teki müzakereler sırasından başlayarak ama özellikle mart ayından itibaren hem vize serbestisi hem de Geri Kabul Anlaşması noktasındaki tavırlarımızı, son derece açık, son derece net, hiçbir tevil ve tefsire ihtiyaç bulunmaksızın ortaya koyduk. Bu konudaki iyi niyetimizin açık bir göstergesi olarak da Türkiye olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirdik. Geri Kabul Anlaşması ve buna bağlı olarak vize serbestisinin sağlanması için bu kürsülerde sizlere defaatle açıkladığım gibi üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirdik. Şimdi sorumluluklarını yerine getirme sırası Avrupa Birliği'ndedir. Bu çerçevede Avrupa Birliği'nin de net, açık ve şeffaf bir şekilde hareket edeceğini, bu kadar çok sorumluluğu yerine getirmiş olan Türkiye'ye karşı gerçekten verdikleri sözleri yerine getireceklerini ümit ediyoruz."
Kurtulmuş, bu çerçevede geçtiğimiz hafta Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans ile Antalya'da görüştüğünü hatırlattı, teknik düzeyde görüşmelerin devam ettiğini belirtti.
AB Bakanı Çelik ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun Avrupalı meslektaşlarıyla temaslarını sürdürdüğünü dile getiren Kurtulmuş, "Yine Avrupa Birliği Bakanımız, önümüzdeki günlerde Avrupa'ya tekrar giderek Brüksel'deki toplantıların devamı olan bir takım görüşmeleri de sürdürecek." dedi.
Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Biz bu anlamda şeffaf, açık bir şekilde süreci yürüteceğiz hem de bu sürecin olumlu bir şekilde sonuçlanması için üzerimize düşeni yerine getireceğiz ancak artık yerine getirmesi gereken tarafın da daha çok Avrupa Birliği olduğunun da altını çizmek isterim, hiçbir mazeretin, hiçbir ama ve fakatın arkasına sığınmaksızın Türkiye ile karşılıklı mutabık kalınan hususlarda Avrupa'nın da mutabakatının gereğini yerine getireceğini ümit ettiğimizi ifade etmek isterim."
BAZI ŞEHİRLERİN TAŞINACAĞI İDDİASI!
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Güneydoğu'da terörle mücadele edilen bazı şehirlerin taşınacağına dair iddialara ilişkin, "Böyle bir konu gündemimizde değildir. Terörle mücadele, şu anda çok şükür önemli bir kısmı şehirler itibarıyla bitmiştir. Geri kalan yerlerde de mücadele sürdürülecek ve terör örgütleri Türkiye'ye karşı hiçbir zarar veremez noktaya gelene kadar bu mücadele sürdürülecektir." dedi.
Kurtulmuş, Çankaya Köşkü’nde, Başbakan Binali Yıldırım’ın başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları cevapladı.
Bakanlar Kurulu'nda, Paralel Devlet Yapılanmasıyla ilgili olarak gelinen mücadelede, ilgili bakanların her birisinin ortaya koydukları çalışmaların ele alındığını aktaran Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Bundan sonra, özellikle MGK’da, Paralel Devlet Yapılanması bir terör örgütü olarak tanımlanmasıyla birlikte, gelişen bu yeni süreçte, yeni fazda, yeni safhada yapılacak olan işler gündeme getirilmiştir. Çok teferruatlı olarak da bu süreçteki yapılacak olan çalışmalar gözden geçirilmiştir. Bu konunun dikkatle, titizlikle devletin bütün birimleri tarafından ilgili bütün bakanlıklar tarafından hassasiyetle takip edileceğini, sonuçlandırılacağını milletimizin bilmesini isteriz.”
Kurtulmuş, toplantıda bakanlıkların TBMM’ye getirilmesi için öncelediği birtakım yasaların ele alındığını söyledi.
"EVLATLARIMIZI SULARDA, GÖLETLERDE, KANALLARDA KAYBETMEYELİM"
Deniz, göl, gölet ve kanallardaki boğulma vakalarına dikkati çeken Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Maalesef yaz aylarıyla birlikte çok sayıda gencecik evladımızın, kanallarda, göletlerde, göllerde, denizlerde boğulduğunu görüyor ve içimiz kan ağlıyor. Buradan anne ve babalara, gençlerimize ve çocuklarımıza öğretmenlerine ayrıca bu ilgili yerlerdeki belediyelere kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticilerine çAğrıda bulunuyorum. Herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirsin. Bu çerçevede aileler, çocuklarına sahip çıksın. Aileler çocuklarını uyarsın. Evlatlarınız eğer yüzme bilmiyorlarsa bu tür yerlerden mümkün olduğunca uzak dursun, eğer yüzme biliyorlarsa tehlikeli olan yerlerde dikkat etsinler. Özellikle denize ya da suya girmenin tehlikeli olduğu yerlerle ilgili de her türlü uyarının yapılması sağlansın. Böylece her yaz boyunca neredeyse her gün, ahvali adiyeden gibi, sürekli olarak aldığımız bu boğulma haberlerini almayalım, gencecik evlatlarımızı serinlemek uğruna sularda, göletlerde, kanallarda kaybetmeyelim. Onların vefatını hüzünle takip etmeyelim.”
TERÖRLE MÜCADELE
Kurtulmuş, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Terör örgütüne yönelik Nusaybin ve Şırnak’ta yürütülen operasyonların sona erdiğine işaret edilerek "Bundan sonraki süreçte kırsalda terörle mücadelede devam edecek mi? İlçelerde operasyonlar tamamlandıktan sonra yeniden yapılanma söz konusuydu, bununla ilgili nasıl bir adım atılacak, nasıl bir takvim işleyecek? Şehir merkezlerinin taşınması konusunda bir çalışma var mı?” soruları üzerine Kurtulmuş, terörle mücadelenin çok taraflı ve kapsamlı bir mücadele olduğunu anımsattı.
Kurtulmuş, operasyonların hem sınır dışında hem kırsal alanda hem de şehirlerde eş zamanlı olarak sürdürüldüğünü dile getirerek “Terörle mücadelede nerede ne şekilde davranılması gerekiyorsa, güvenlik güçlerimiz o şekilde davranıyorlar” diyen Kurtulmuş, “Dolayısıyla şehirlerde mücadelenin bitmiş olması, eğer kırsalda Türkiye’ye, güvenlik güçlerimize, vatandaşlarımıza karşı mücadele eden bu unsurlar kırsallarda varsa bunlara karşı da kararlılıkla mücadele sürdürülecektir.” dedi.
“BÖYLE BİR KONU (ŞEHİRLERİN TAŞINMASI) GÜNDEMİMİZDE DEĞİLDİR”
Terörle mücadele sonrasında şehirlerin yeniden imar ve inşasıyla ilgili sürecin devam ettiğini belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“Bakanlar Kurulu'na girmeden önce de Birlik Huzur ve Demokrasi Eylem Planı çerçevesinde, ilgili bakanlıkların bir hafta boyunca yaptıkları bütün raporlar önümüze geldi ve bunları müzakere ettik. Dolayısıyla ‘Bu bitsin, ondan sonra yapalım’ değil; biten, terörden temizlenmiş bölgelerle birlikte zarar ziyan tespitlerinden tutunuz da o şehrin yeniden imarıyla ilgili gerekli bütün alt yapı hazırlıkları bakımından bütün çalışmalar sürdürülüyor, eş zamanlı olarak sürdürülüyor. Bugün bazı gazetelerde de çıkmış, bazı şehirlerin taşınmasıyla ilgili konu... Böyle bir konu gündemimizde değildir, gündeme alınmış değildir. Terörle mücadele şu anda çok şükür önemli bir kısmı şehirler itibarıyla bitmiştir. Geri kalan yerlerle ilgili de mücadele sürdürülecek ve terör örgütleri Türkiye’ye karşı hiçbir zarar veremez noktaya getirilene kadar, bu mücadele sürdürülecektir.”
“SONUÇ ELDE ETMEK İSTİYORUZ”
Geri Kabul Antlaşması’na ilişkin bazı iddiaların hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, şu değerlendirmeyi yaptı:
“AB ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında yapılan müzakere, ciddi bir müzakeredir. Müzakerelerin hiçbir safhasında, hiçbir gününde, hiçbir cümlesi Türkiye tarafından laf olsun diye söylenmemiştir. AB tarafından da söylenen hiçbir sözün, verilen hiçbir sözün boşuna verilen bir söz olmadığı kanaatindeyiz. Dolayısıyla biz Türkiye olarak üzerimize düşeni samimiyetle yerine getirdik. Geri Kabul Antlaşması’nın askıya alınması meselesi şu anda gündemimizde değildir ama sonuç itibarıyla Türkiye, AB ile müzakereye kararlılıkla devam ediyor. Biz sonuç elde etmek istiyoruz.”
“TÜRKİYE YAPMIYOR AVRUPA’NIN DA YAPMAMASINI TAVSİYE EDERİZ”
“Türkiye’nin ciddiyetinin ne kadar Avrupa için önemli olduğunu, bu süreçte Türkiye’nin Geri Kabul Antlaşması'yla birlikte Türkiye’den Avrupa’ya giden göçmen sayısındaki azalmadan da görmek mümkün.” diyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Dolayısıyla bu anlamda vize serbestisi ve Geri Kabul Antlaşması eş zamanlı olarak gündeme geldi. Bunların uygulanmasıyla birlikte esas kazanacak olan Türkiye değil, esas kazanacak olan AB’dir. Bir kere daha AB’ye şunu tavsiye ederiz. Avrupa’nın içerisinde farklı ülkelerde Türkiye karşıtlığı üzerinden iç politikayı geliştirmek isteyenlerin birtakım arzuları gündeme getirdikleri sözler dolayısıyla Türkiye ile bu vize serbestisi meselesini heba etmesinler. Bu konuyu birtakım iç siyasetin konusu haline getirilmesine müsaade etmesinler. Yapılan müzakere ciddi bir müzakeredir. Ne Türkiye’nin iç siyasetinin konusudur ne AB’nin iç siyasetinin konusudur. Dolayısıyla burada Avrupa Komisyonu ile Türkiye arasındaki görüşmeler ciddiyetle devam etti, bundan sonra devam edecektir. Biz sonuç almaya odaklanmış vaziyetteyiz. Birileri bunun üzerinden AB içerisinde kendi ülkeleri içerisinde bir Türkiye karşıtlığı siyasetinin parçası olarak bunu kullanacaklarsa buna da söyleyecek bir sözümüz yok. Buna esasında ortaya alıp, masaya koyup bununla ilgili tedbir alması gereken de AB’nin siyasi kimliğidir diye düşünüyorum. Bu görüşmelerin ciddiyeti bakımından doğru olan yoldur. Her iki taraf da bunu kendi iç siyasetinin konusu yapamaz. Türkiye yapmıyor, Avrupa’nın da yapmamasını tavsiye ederiz.”
RAMAZAN BAYRAMI TATİLİ
Kurtulmuş, "Ramazan Bayramı tatili planları 4 gün için mi yoksa 9 gün için mi yapılsın. Turizmcilerin de böyle bir beklentisi var. Bu konu gündeme geldi mi?“ sorusuna "Daha bayrama çok var. Bu konu konuşulmadı. Önce gönül huzuruyla ramazanı idrak edelim inşallah. Bayrama daha çok var. O sonraki haftaların konusu" yanıtını verdi.
“Milli Eğitim Bakanlığının müfredatta değişikliğe gideceği, hatta 4+4+4 sisteminin de değişeceği yönünde haberler var. Bu konu Bakanlar Kurulu'nun gündeminde mi?” şeklindeki soru üzerine Kurtulmuş, "Türkiye’de yine üzerinde çok koşulan konulardan biri de Milli Eğitim Bakanlığı ile ilgili konulardır ama böyle bir konu gündeme gelmedi. Herhangi bir konu gündeme gelirse bunu kamuoyu ile açık yüreklilikle paylaşmak bizim vazifemiz.” dedi.
