Dönemin DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 146/2. maddesi uyarında “Anayasal düzeni bozmaya kalkışmak” suçlamasıyla tutuklanma isteminde bulunmuştu. Soruşturma sırasında DGM’de Erdoğan’ın 3 saat boyunca ifadesi alınmış ve haber Cumhuriyet gazetesinde “DGM’de 3 saat terledi” başlığıyla yer almıştı.
İŞTE CUMHURİYET'İN 2002'DEKİ O HABERİ
146/2 MADDESİ NE ANLAMA GELİYORDU?
Dönemin Türk Ceza Kanunu’ndaki 146. maddesine bakıldığında “Türkiye Cumhuriyeti Teşkilatı Esasiye Kanununun tamamını veya bir kısmını tağyir ve tebdil ve ilgaya veya bu kanun ile teşekkül etmiş olan Büyük Millet Meclisini iskata veya vazifesini yapmaktan men’e cebren teşebbüs edenler idam cezasına mahkum olur” ifadelerine yer verildiği görülüyor. Yani TCK’nın 146/2 maddesi uyarınca soruşturma başlatan Nuh Mete Yüksel’in Erdoğan hakkında, ‘idam cezası’ gerektiren bir suçlama ile tutuklama talebinde bulunmuştu.
CUMHURİYET NUH METE YÜKSEL'İN YALANLARINA BALIKLAMA DALDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı “Benim de idamımı istediler son anda yırttım. Bizi de apar topar götürüyorlardı. Niye şu yatırımı yaptık diye idamımızı istediler. O meşhur savcı vardı, Nuh Mete Yüksel. Baktık bizim idamımızı istedi. Allah’tan adil bir hakime rastladık” açıklaması sonrası Halk TV’ye telefonla bağlanan dönemin DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, Erdoğan hakkında idam cezası istediğini inkar etti. 2002 yılında TCK’nın 146/2 maddesi uyarınca Erdoğan hakkında soruşturma başlatıldığını sayfalarına taşıyan Cumhuriyet gazetesi ise, Nuh Mete Yüksel’in inkar dolu açıklamalarını yayınlayarak 2002'deki kendi haberini yalanlamış oldu. Cumhuriyet’in bu tutumu Nuh Mete Yüksel’i aklama ve kurtarma girişimi şeklinde yorumlandı.
CUMHURİYET'İN NUH METE YÜKSEL'İ AKLAMA HABERİ