Osmanlı sultanlarına karşı büyütülen nefretin son örneğine Türk Tarih Kurumu’nda (TTK) rastlandı. Başbakanlığa bağlı Türk Tarih Kurumu tarafından basılan eserlerde, ebediyete intikalinin 100. yıldönümünde rahmet ve minnetle yâd edilen Osmanlı Devleti’nin son padişahlarından Sultan Abdülhamid’e ağır hakaretler savurulduğu ortaya çıktı. Kurulduğundan bugüne kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla hareket ettiği ifade edilen Türk Tarih Kurumu’nun “Osmanlı Tarihi” isimli eserinde Abdülhamid Han’a “diktatör” denildiği belirlendi.
İTİBAR KAZANDIRAN BİR SULTAN
Osmanlı Devleti’nin en kritik devrinde otuz üç yıl hükümdarlık yapan Abdülhamid Han’a yönelik iftiralar ve hakaretler halen devam ediyor. Osmanlı Devleti’nin çöküşünü otuz üç sene geciktiren ve eğitim, kültür, sanat, mimarî, askerî teşkilat, bilim ve teknoloji sahalarında yeniliklerde bulunan Abdülhamid Han, şimdi de Türk Tarih Kurumu tarafından hedef alındı. Türklerin dünya tarihindeki yerini ve medeniyete katkılarını tüm dünyaya duyurmak amacıyla kurulan Türk Tarih Kurumu’nun 1962’den bu yana bastığı “Osmanlı Tarihi” isimli eserinde Abdülhamid Han dönemini “istibdat devirleri” olarak tanımladığı saptandı.
AYNI KİTAP HALEN BASILIYOR
Halen baskısı devam eden “Osmanlı Tarihi” cildinde, Sultan II. Abdülhamid’i karalayan ifadeler sıkça yer aldığı ifade edildi. Özellikle dış politikada yürüttüğü “İslam Birliği” şiarıyla Müslümanların gönlünü fetheden Ulu Hakan’ın 34. Osmanlı hükümdarı olarak tahta çıktığı 1876 yılından sonraki sürecin “baskıcı rejim” olarak yansıtıldığı belirtildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “dünyanın son evrensel imparatoru” olarak tanımlanan Sultan Abdülhamid’e yönelik çirkin ifadelerin yer aldığı Osmanlı Tarihi isimli eserler ile ilgili yetkililerin harekete geçmesi isteniyor. Düşmanca bir tutumla ecdada hakaret edilen skandal kitabın toplatılması bekleniyor.
‘BU İFTİRA ARTIK DÜZELTİLMELİ’
Sultan Abdülhamid’i doğru anlamak üzerine zaman zaman akademik çalışmalarda bulunan Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, Osmanlı’yı Osmanlı yapan değerleri iyi bilmemiz gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Sofuoğlu, “Sultan II. Abdülhamid’e diktatör damgası bilimsel bir çalışma sonucu vurulmuş bir damga değildir. O zamanki muhaliflerin söylemiydi ve tarihi de onu deviren İttihatçılar yazdığı için bu damga sanki aksi mümkün olmayan bir yafta olarak bugüne kadar geldi” dedi. TTK’nın resmi iftirasından vazgeçmesi gerektiğine dikkat çeken Ebubekir Sofuoğlu, Yıllardır yeni yeni yapılan birçok tarihi bilimsel çalışmalara rağmen aksi defalarca ispat edilmesine rağmen bu iftira bir türlü düzeltilmedi. İlla da diktatör denilmeye devam edilecekse, tamamen bilimsel kaygılarla toplanacak tarihçilerden oluşan bir ilmi çalıştay yapılır ve sonunda diktatör olduğuna ilişkin ilmi bir sonuç çıkarsa işte o zaman Sultan II. Abdülhamid’e diktatör denilecekse o karara devam edilir. Yoksa sadece İttihatçıların, ilmi verilere dayanmayan şahsi kinleri sonucu itham edilmiş iftira hâlâ devam ettirilmez” ifadelerini kullandı.(Yeniakit - Muhammed Uzun)