Erzurum Atatürk Üniversitesinin 2015-2016 akademik yılı açılış töreninde konuşan Vali Ahmet Altıparmak, "20-30'a yakın genci karşıma aldım, mülakat yapıyordum. 'Neler okuyorsunuz?' diye sorduğumda biri bana aynen şunu dedi: 'Kafam karışmasın diye okumuyorum' Kafan bitmiş senin, kafan kopsun, kafa mı kalmış sende zaten" dedi.
Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi A Salonunda düzenlenen 59'uncu akademik yıl açılış törenine Sayıştay Başkanı Recai Akyel, Vali Ahmet Altıparmak, AK Parti Erzurum Milletvekilleri Zehra Taşkesenlioğlu, İbrahim Aydemir, Mustafa Ilıcalı, MHP Erzurum Milletvekili Kemal Aydın, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Erzurum Teknik Üniveristesi Rektörü Prof. Dr. Muammer Yaylalı, Ağrı Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İrfan Arslan, Cumhuriyet Başsacısı Ahmet Çiçekli, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Mehmet Metin Kahraman, merkez ilçe kaymakam ve belediye başkanları ile öğretim üyesi ve öğrenciler katıldı.
KAFAN KOPSUN
Konuşma yapmak üzere kürsüye çıkan Vali Ahmet Altıparmak, öğrencilere öğütlerde bulundu. Özellikle onlardan derslerine çalışmayı ve mutlaka kayak öğrenmelerini isteyen Vali Alpırmak şöyle konuştu:
"Sadi'nin çok güzel bir sözü var. 'İddialı geldin bu yüzden boş gidiyorsun. Öğrenmekse muradın boş gel ki keseni doldur.' Evet, buraya kesenizi doldurmak için geliyorsunuz. Onun içinde iddiaya gerek yok. En büyük iddianız hocalardan ne kadar fazla alabilirsiniz ne kadar etrafımızdan yararlanabiliriz. Zira sizler de biliyorsunuz ki öğrenmenin herhangi bir yaşı yok. Öğrenmeyi bırakan bir kişi yirmisinde de olsa yetmişinde de olsa yaşlıdır. Herhalde hiçbiriniz erken yaşlanmayı istemez. Bu hususta özellikle sizi suçlayan 'Çok çalışıyorsun, ineksin' diyen yani sizin tabirinizle, lütfen onlardan uzak durun. Erkenden onları uzaklaştırın etrafınızdan, biz de o günler yaşadık. O bizi suçlayan arkadaşların yaptıkları en büyük şey bizi uykuya ya da derse gönderdikleri kütüphane köşelerinde sabahlamaktı. Kendileri o işi yaptıkları için sizi suçluyorlardı. Lütfen Türkiye'nin en büyük ihtiyacı olan hususlardan bir tanesi ortak yaşama kültürü noktasında çok hassas olmamız lazım. Hakkı birazda karşı tarafın fikrinde aramayı bilmemiz lazım. 30 kadar genci karşıma aldım, mülakat yapıyordum. 'Neler okuyorsunuz?' diye sorduğumda biri bana aynen şunu dedi, 'Kafam karışmasın diye okumuyorum.' Kafan bitmiş senin, kafan kopsun, kafa mı kalmış sende zaten.
SAYGI DUYMAYI ÖĞRENDİM
Muhafazakârsa kendine göre okuyor, sosyal demokratsa kendine göre okuyor. Batı konusunda kim okumanızı gerekir desem birçok yazar söylenebilir ama Atilla İlhan'ın özellikle 'Hangi Batı' kitabını okuyup da batıyı bir sosyal demokrat yüzüyle göremiyorsak, batı hayranıdır diye suçladığımız insanları gözümüzle göremiyorsak burada bir yanlışımız var demektir. Ben siyasala başladım bizlerde tek taraflı okuyarak geldik toplum maalesef böyle. Siyasal bir kitap okudum Marksist bir yazarın kitabı dünyam değişti. Bize farklı anlatılan o milli tarih demek ki akademik dünyada son derece cesur insanların gözünde farklı anlatılabiliyormuş. Bu bende ne değişiklik yaptı? Genel çizgimden saptım mı? Hayır. Ama zenginleştirdim. O insanlara da saygı duymayı öğrendim."