Türkiye'ye yönelik en önemli tehditlerden biri olduğu için Kırmızı Kitap’a giren Fethullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/ PDY), 17 ve 25 Aralık darbe girişiminde deşifre olunca ihanet planlarını gizleme şansını kaybetti. Terör örgütü PKK ile işbirliği açığa çıkan FETÖ, 1 Kasım ve 7 Haziran seçimlerinde HDP ile organik bağını saklamadı. Zaman’a kayyum atanmasının gerekçesinde; söz konusu medya organlarının asıl yöneticisinin Fethullah Gülen olduğuna yer verirken ayrıca FETÖ üst düzey yöneticilerinin PKK yöneticileriyle yurt dışında görüşmeler gerçekleştirdiğine de dikkat çekildi.
SIR GÖRÜŞME
Seçim öncesi FETÖ’cü ablaların kapı kapı dolaşıp sırtını terör örgütüne dayayan HDP’ye oy istemesi ve Zaman eski Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın, Diyarbakır Eş Belediye Başkanı Gültan Kışanak’la gizli kapılar arkasında görüşmesi hatırlanınca Başsavcılığın, FETÖ-PKK bağına dikkat çekmesi daha da önem kazanıyor. Devletin operasyonlarıyla ağır darbe yiyen FETÖ ile PKK arasındaki ilişkinin temelinde ‘Türkiye düşmanlığı’ var. Her iki örgüt de, Türkiye’yi zayıflatacak her türlü saldırıyı gözünü kırpmadan gerçekleştiriyor. Örgüt üyeleri tepeden aldıkları talimatla, “Canlı bomba” olup kendini patlatıyor. PKK’lı canlı bomba Suruç’taki intihar eylemiyle 32 genci ölüme yollarken, devletin içine sızmış Paralel hakim ve savcılar, Türkiye’yi zorda bırakmak için yetkilerinin dışına çıkıp FETÖ lehine karar veriyor.
İNTİHAR EDİYORLAR
Hidayet Karaca ve Silivri’de tutuklu polisler için yetkisi olmadığı halde tahliye kararı veren Paralel hakimler Metin Özçelik ile Mustafa Başer bunun en çarpıcı örnekleri oldu. FETÖ’nün talimatıyla hukuku çiğneyen ve resmen intihar eden ‘kamikaze’ hakim, savcı, bürokrat ve polisler adeta ‘canlı bomba’ oldukları için cezaevine gönderildi. Eylem biçimi farklı olsa da FETÖ ile PKK’nın canlı bombaları aynı hedef için kendini patlatıyor. Amaç belli: Türkiye Cumhuriyeti’ni zor durumda bırakmak, kaos ortamı oluşturup istikrar ve huzuru bozmak. (Star)