Öne Çıkanlar esed chp komplohaber musul ahmet hakan

Bakan Şimşek'ten İranlı gazeteciye Kürtçe cevap

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, ABD’nin başkenti Washington’da düzenlenen Insight Turkey 5.Yıllık Konferansı’na katıldı.

Şimşek, programda İranlı bir gazetecinin Kürtlerin Ortadoğu'daki geleceğini sorması üzerine Kürtçe konuştu.


Türkiye'nin Kürdüyüm

Gazeteciye önce Kürtçe bilip bilmediğini soran Bakan Şimşek, daha sonra kendisinin de Türkiye'nin Kürdü olduğunu söyledi. Mehmet Şimşek'in güldüren sözleri salondan alkış aldı.

Konferansta Türkiye sunumu yapan Şimşek, Kürtlerin Ortadoğu'daki geleceğini nasıl gördüğünün sorulması üzerine, Avrupa'da uzun yıllar süren savaşları hatırlattı ve sonuçta Avrupa Birliği'nin kurularak sınırların ortadan kalktığını, ortak para birimine geçildiğini, ortak meclis oluşturulduğunu söyledi.

Trajediler yaşanıyor

Şu anda Ortadoğu'da birçok karışıklık bulunduğunu, trajediler yaşandığını ve geleceği kestirmenin imkansız olduğunu kaydeden Şimşek, "Türkiye'deki Kürtler için en iyi gelecek, Avrupa ailesinin bir parçası olan daha demokratik, daha hoşgörülü ve daha müreffeh bir Türkiye olacaktır. Bu hem Türkler hem Kürtler hem de diğer herkes için en iyisi olacaktır" dedi.

Şimşek, Irak'ta Musul ve Kerkük'ün ötesinde, Suriye'de ise Türkiye sınırı civarı dışında çok fazla Kürt nüfus bulunmadığını belirterek, Türkiye'de ise en fazla Kürt nüfusun yaşadığı şehrin Diyarbakır değil İstanbul, Ankara, İzmir gibi yerler olduğunu söyledi.

Kürtler ve Türkler birbirinden ayrılmaz

"Benim eşim de Türk. Türkiye'de Kürtler ve Türkler birbirinden ayrılamaz" diyen Şimşek, ulaşmaya çalıştıkları şeyin daha demokratik ve müreffeh bir Türkiye olduğunu vurguladı. Şimşek, şöyle devam etti:

"Ben Ankara'da, daha sonra İngiltere'de eğitim almak için, ardından ABD'de ve İngiltere'de çalışmak için köyümü terk ettiğimde bana biri deseydi ki 'Türkiye eski politikalarından kurtulup Kürtler dahil tüm etnik gruplara temel hak ve özgürlükleri verme konusunda çok değişecek' deseydi bundan şüphe ederdim ve böyle bir bakış açısına katılmazdım. ABD'de Hispanik etnik grubun kültür, inanç, siyasi konularda yararlandığı ne varsa Türkiye'de Kürtler aynı şeylerden faydalanıyor. Ortak şekilde daha iyi yaşamanın önündeki tek engel ise şiddet."

Türkiye'de hükümetin birkaç yıl önce çözüm sürecini başlattığını hatırlatan Şimşek, bunun işe yarama şansı olduğunu, Güneydoğu'da ekonominin müthiş bir büyüme yaşadığını ancak bugün şiddet olaylarının yeniden başladığını anlattı.

Saf değiliz

"Sadece teröristleri yok ederek sorunun çözüleceğini düşünecek kadar saf değiliz" diyen Şimşek, çözümün daha demokratik bir Türkiye elde etmek olduğunu kaydetti.

Şimşek, "Suriye'deki gelişmeler bu şekilde olmasaydı Ortadoğu'da şimdi başka şeylerden bahsediyor olabilirdik. Şu anda şiddeti bitirmekten başka seçeneğimiz yok. Hiçbir demokratik ülke şiddeti hoş göremez. Şiddet varsa temel haklarınızı kullanamazsınız. Şu anda da durum budur" ifadesini kullandı.

"Sonuç olarak, bir şeyler elde etmek için şiddete başvurmak yerine demokrasi ve hukukun üstünlüğünü model alırlarsa Kürtler için gelecek parlak" diyen Şimşek, bölgede Irak ya da başka bir ülkenin bölünmesini kimsenin konuşmadığını dile getirdi. Şimşek, Ortadoğu'nun mezhep çatışmalarından ve etnik temelli şiddet olaylarından da yeteri kadar çektiğini belirterek, çözümün daha fazla şiddet yerine daha fazla diyalog ve reform olduğunu vurguladı.

PKK fırsatı kaçırdı

Şimşek, "ABD'nin de terör örgütleri listesinde yer alan PKK maalesef sunduğumuz fırsattan yararlanamadı. Bunun yerine daha çok silah yığdılar, daha çok militan edindiler, şimdi de bazı şehir merkezlerini işgal etmeye çalışıyorlar. Şimdi bu olayla başa çıkmamız gerekiyor" diye konuştu.

Şimşek, şöyle devam etti:

"Bir Kürt olarak benim annem babam okuma yazma bilmezdi, tek kelime Türkçe konuşamazlardı. Bugün ben aynı ülkenin Başbakan Yardımcısıyım. Geçmişte hatalar oldu. Mükemmel olmayabiliriz ama bunları düzeltmenin yolu şiddet değil. Bunun yolu Meclis'te konuşmaktan geçiyor."

Sığınmacıları memmuniyetle karşılıyoruz

Şimşek, bir soru üzerine Suriyeli sığınmacıların Türkiye için bir yük olmadığını anlattı. Türkiye’nin yaklaşık 2,5 milyon Suriyeli ve Iraklı sığınmacıya ev sahipliği yaptığı bilgisini veren Şimşek, "Onları memnuniyetle kabul ediyoruz. Başka bir deyişle, doğru olanı yapıyoruz, insanoğlunun, iyi bir komşunun yapması gerekeni yapıyoruz. Açık kapı politikamız devam ediyor. Suriye krizinin bir an önce çözüldüğünü ve insanların eski normal hayatlarına döndüğünü görmek istiyoruz. Bu gerçekleşse bile bu insanların hepsinin o hayatlarına geri döneceğini düşünmüyorum" dedi.

Şimşek, ayrıca uluslararası toplumun Suriyeli sığınmacılara yönelik yardımlarının yetersizliğini dile getirdi. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.