Öne Çıkanlar esed erdoğan DAEŞ chp galatasaray

Darbe gecesi Büyükada’da gerçekleşen toplantıya 13 CIA ajanı katılmış

AK Parti Erzurum Milletvekili Orhan Deligöz, 15 Temmuz darbe gecesi İstanbul Büyükada’daki Splendid Palas Hotel’de gerçekleşen ve 13 CIA ajanının katıldığı gizemli toplantının peşini bırakmadı. Toplantı için otele gelen yabancıların yanı sıra o geceyle birlikte 3 gece otelde konaklayanların tam listesine ulaştı. Deligöz, CIA’nın ünlü Türkiye masası şeflerinden Henry Barkey ve Graham Füller’in yer aldığı toplantının yapıldığı günlerde otelde kalanlarla ilgili Savcılığa suç duyurusunda bulundu. Orhan Deligöz, ihanet toplantısının detaylarını anlattı. Deligöz olayla ilgili özetle şunları söyledi:

21 TÜRK, 42 KİŞİ

“İstanbul Büyükada’da Splendid Palas Hotel’de kamera sistemi bulunmuyor. Biz bu otelde kalan kişilerin isim listesine ulaştık. Toplam 42 kişi o gün ve devamındaki iki gece otelde kalıyordu. ABD vatandaşı Ellen Laipson, Henry Jak Barkey, Julya Romano ile Marma Daoudu’nun yanısıra,  İran, Rus, Ukrayna, Alman uyruklu isimlerin de yer aldığı toplam 42 kişi konaklıyor İstanbul Büyükada’da Splendid Palas Hotel’de. 42 kişi var, ama 40 kişi görünüyor kayıtlarda. Konaklayanların bazıları o toplantıya katılmamış olabilir, ancak o isimlerin de yine savcılar tarafından sorgulanmaları gerekiyor.”

FULLER VE BARKEY

“Toplantıya başkanlık eden kişiler Graham Füller ve Henry Barkey. Bu ikisi CIA Türkiye masası direktörlerindedir. Onlar, ‘İran’daki nükleer silahlarla ilgili toplantı yaptık’ diyorlar. Çağrıda bulundum savcılarımıza, orada bulunan herkesi tek tek tutup sorguya çektiklerinde ortaya çıkacaktır ne konuştukları. İran’ın nükleer silahıyla ilgili bir toplantı yapıyorsanız Türk Dışişleri ve istihbaratının mutlaka bilgisi dahilinde olması gerekiyor. Bizim istihbaratımızın da, dışişleri bakanlığımızın da öyle bir bilgisi yok.”

KAYIT BİR GÜN SONRA

“Bir gün öncesi otele girişler başlıyor, ama kayıtlarda bir sonraki gün gösteriliyor girişleri. Ve darbe günü toplantı yapılıyor. İran’ın nükleer silahlarını konuştularsa, Barkey’in niye otel görevlilerine feveran bir şekilde ‘çabuk buraya canlı yayın cihazları kurun. Ben CNN ile Amerika’daki TV kanallarıyla canlı bağlantı kuracağım’ deyip talimat veriyor?

CANLI BAĞLANTI İSTEDİ

Barkey, akşam saatlerinde ‘ben Amerika’da CNN televizyonuyla bağlantı kuracağım’ diye otel yetkililerinden oralara cihaz kurulmasını istiyor. Fakat bir şeyler oluyor. Kuramıyorlar. Kendisi, cep telefonundaki sim kartı çıkartarak başka bir sim kartla görüşme yapıyor o saatlerde. Sinirli ve sert bir şekilde. Buna da otel çalışanları şahit. Demek ki, İran’ın nükleer silahlarını konuşmak değil. Orada darbeyi konuştukları kesin ve net.

FULLER’E KRAL DAİRESİ

Otele girişleri bir gün önce olmasına rağmen bir gün sonra gösteriyorlar. Füller de büyük ihtimalle otel sahibinin kral dairesinde kaldığı için görünmedi. Otelde kalanların listesinde bir şey dikkat çekiyor. Aynı isim iki odada gösterilmiş. Bu şekilde. Mesela ayın 17’sinde giriş yapmış görünen D.K, hem 57, hem de 63 nolu odada görünüyor. Bu şekilde önemli bir isim daha gizlendi. Yunanistan’a kaçan ya da kaçırılan helikopterde Füller’in olduğunu düşünüyoruz. Bunu ifade ettiğimizde Yunanistan hükümeti ve Füller yalanlamadı. O gece neredeydi açıklasın. 8 Türk askeri kaçıyor.  Bunların 3-4’ü astsubay, 1’i yüzbaşı. Darbeyi yapan generaller dağlarda sürünerek kaçıyor, iki astsubay helikopter ile gidiyor. Mantıklı geliyor mu? Bunlar, teknik eleman ve o gittikleri helikopter savaş helikopteri değil. 25 kişilik askeri yolcu taşıma helikopteri. Toplantıya katılan ajanların bir kısmını kaçırdığını düşünüyoruz. Yunanistan’ın, darbe gecesi yaklaşan helikopteri havada parçalaması, sınırlarından sokmaması lazım. Demek ki, öyle bir yerden emir ve talimat aldı ki Yunan devleti, gıkını çıkaramadı. Ve bu helikopter oraya indi. Askerler sorgulanamasın diye can güvenliği var diye ilk 2-3 günde, 3-4 defa yer değiştirttiler.

FULLER FETÖ’NÜN HAMiSi...

Graham Füller 1964 yılında CIA Türkiye masası şefi olarak atanıyor, 1967 ile 1969 arası İzmir’de FETÖ bu örgütü kuruyor. Fethullah Gülen 1999’da Amerika’ya sağlık sorunlarını bahanesi ile gidiyor. İç Güvenlik Bakanlığı bu şahsa kalıcı oturma izni vermiyor. Konu Amerikan bölgesel mahkemesine taşınıyor. Mahkemede Fethullah Gülen’e referans ve kefil olan şahıslardan birisi Graham Füller, diğeri ise ABD’nin Ankara eski Büyükelçisi Morton Abramowitz. Ve ilgili mahkemenin kararı daha ilginç olup Amerika’nın çıkarları için kullanılabilecek bir Türk vatandaşı olduğuna kanaat getirerek sürekli oturma izni mahkeme tarafından verilmiştir.

İŞTE O MEŞHUR ÇAN...

“Bu bir haçlı seferi. Kudüs’ü işgal eden Hıristiyanlar oluk oluk Müslüman kanı akıttılar. Kurtuluş ve Çanakkale savaşında da yine Haçlı seferleri vardı. Bugün de aynı şeyi yaptıklarını düşünüyorum. Ajanlar Splendid Palas Hotelden ayrılırken toplantı masası üzerinde Pensilvanya yazılı bir çan bırakmış veya unutmuş...Özellikle Pensilvanya çanının masada bulundurulması da manidardır.O çanın masada oluşu bile, Pensilvanya yazmasından dolayı bu işte FETÖ’nün maşa edildiğinin bir işareti. “

2 MİLYAR DOLARDAN KALANLAR DA AYNI HELİKOPTERDE GİTTİ

“Bir şey daha var. Büyük bir ihtimal. Campbell diye bir komutanı var ISAF komutanıydı. (ISAF Komutanı General John F. Campbell) Darbe haftası süresi doldu emekliye ayrıldı. Campbell’ın makalelerde geçiyor. Darbe öncesi 6 aylık süreçte iki kez Türkiye’ye geldiği, 2 milyar dolar para  getirdiği, bu paraların da Nijerya’daki Arap bankasından çekildiği, Türkiye’de dağıttıkları duyumları var. Türkiye’de iki yerde toplantı yapıyor bu Campbell. Biri İncirlik Üssü’nde. Biri de Erzurum Askeri Hava Üssü’nde. Dolayısıyla 2 milyar dolardan dağıtılmayan, darbeden sonra kullanılacak olan kısımların bu helikopterle ajanlarla birlikte kaçırıldığını düşünüyoruz.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.