Cumhuriyet Halk Partisi Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Habertürk TV'de Didem Arslan Yılmaz'ın sunduğu Türkiye'nin Nabzı programında, tartışmalarla biten parti kurultayı hakkında merak edilenlerle ilgili konuştu.
"BU YARIŞ BİTMEDİ"
"Bu yarış bitmedi. Pek çok haksızlık yapıldı. Kurultaydan sonra sayın genel başkanın yanına çıkıp 1 saat önce rakibimdiniz şimdi başkanımsınız emredin yapayım dedim. Gördüm ki olmuyor" diyen Muharrem İnce, şunları söyledi:
"Türkiye'de demokrasi istiyoruz biz. CHP'de demokrasi istemeyecek miyiz? Nasıl bir Türkiye istiyorsak öyle bir CHP istiyoruz. Ben kimseye hakkımı yedirmem. AKP'ye de yedirmem CHP'ye de yedirmem. AKP'ye karşı mücadele ederken ne güzel hakkımızı savunuyorsun CHP'ye karşı mücadele ederken işleri karıştırıyorsun. Böyle bir şey yok. Biz kendimizi MHP'ye AKP'ye göre mi tanımlayacağız, yoksa çağdaş partilere göre mi? Geçmişimize göre bakarsak Avrupa'daki çağdaş partilere bakarsak biz sınıfta kaldık."
"ÖNDEN GİREMEZSİN DEDİLER, TERSTEN GİRDİM"
"Sayın genel başkandan randevu aldım parti meclisi öncesi. Dosya önümde bunu size bırakayım dedim. Divana bırakırsın dedi. Tehditler savuruyor genel başkan yardımcılarım bunu engelleyin ben aday olmak istiyorum, yarışmak istiyorum, size de başarılar diliyorum dedim. Bunlardan bilgisi olmadığını söyledi daha sonra bilgisi olduğunu gördük. Kurultay salonuna geliyoruz. Bir stant yapılmış güvenlik görevlilerini koymuşlar standın başına buraya seni sokmayacaklar, genel başkan yürüyecek orada. Arkadaşlara kava gürültü olmasın dedim. Genel başkan da beni bir takım güçler kavga çıkarabilir diye beni uyarmıştı. Stantın önüne geldim. 20 güvenlik görevlisi. ' Buraya giremezsin' dediler. Tersten girin dedim. Tersten girerseniz anlayamazlar, gerginlik olmaz dedim. Normal giriş alanından girmedim tersten girdim. Ben içeriye girerken anons yapmadılar. Trübünler beni alkışlıyordu. Ses duyulmasın diye Kılıçdaroğlu'nun müziğini son ses çaldılar."
"GÖRDÜĞÜM EN KÖTÜ DİVAN BAŞKANI"
"Sayın genel başkan kurultayı açış konuşması yapar, yaptı. Divan oluştuğunda genel başkanlık biter. Bir feleaket olsa genel başkan divan başkanı olur. Sayın Kılıçdaroğlu'nu tekrar konuşmaya çağırdı, bu tüzüğe aykırı. Açılış konuşması yaptı, bitti. Genel başkanı konuşturdun, bir aday daha var burada onu da konuştur. Hayatımda gördüğüm en kötü divan başkanı."
"DELEGELERİ KANDIRDILAR"
"'Bana genel Başkan Adayı Muharrem İnce' dedi, buyrun dedim, konuşma yaptım. Birazdan bir anons 49 imza hem Kılıçdaroğlu'na hem de bana verilmiş. Bu 49 imzanın kim olduğunu biliyor musunuz? Ben bilmyorum, siz bilmiyorsunuz, Türkiye bilmiyor. Açıklayın. Delegeleri kandırdılar."
"KILIÇDAROĞLU JEST DEĞİL HAKARET ETTİ"
"Kılıçdaroğlu'nun 49 oyu bana vermesi jest değil tam tersi hakaret. Kılıçdaroğlu'nun bana lütufta bulunmaya hakkı yok. Ben gidip mahkemelere gidip partimi şikayet edecek halim yok. 49 delege benden silinsin İnce'ye yazılsın. Oradan bir delege derki bir dakika ben sana oy verdim ona vermedim. Bir hakaret yapıyorlar, 2 bu 49 kişiye sorulmadı. 3 en az 15-20 kişi kimseye imza vermemiş."
"BU PARTİNİN DELEGELERİNE GÜVENİYORUM"
"Emin olun bu partinin delegelerine o kadar güveniyorum ki, oradan 100 kişi çıkar Kılıçdaroğlu'na vermiştim imzayı vazgeçtim, İnce'ye veriyorum der. Divan Başkanı beni davet ederken, 5 dakikalık konuşamınızı yapın mı dedi. Genel başkan adayı mı dedi? Genel başkan adayı dedi. Faaliyet raporu üzerine 5 dakika konuşmak için davet etmedi."
"TEKİN BİNGÖL BAŞROLDE"
"Beni aday olarak çağırdı, adaydım. 49 kişinin kim olduğunu bilmiyoruz, bunu bilmem lazım, divanın da bilmesi lazım. Amaç algı yöneyimi, küçük düşürmekti. Tekin Bingöl başrolde, herkes biliyor ne olduğunu. Önemli olan şu imza buldu mu bulamadı mı? 447 oyu kim aldı? 300 kişi sayın genel başkana imza vermiş ama oy vermemiş. Kendi partisinden imza alıyor ama oy alamıyor. Bir kaç türlü baskı oldu. Kendini genel merkezde pazarlamak isteyenler, hepsi de kazık yedi. Genel başkan sonunda hangi noktaya düştü, kendi partisinin delegesindne imza alıp oyunu alamayan konumuna düştü."
"PM ÜYESİ BENİM DE ÜSTÜMDE"
"Bir parti meclisi kurultaydan sonra en üst organdır. MYK'sı ise bakanlar kuruludur, o yürütür. Parti meclisi üyesi benim de üstümde. Belediye başkan yardımcısı parti meclisi üyesi orada. Sakarya'da il başkanlığı yarışı yapıldı. Bir aday kazandı bir aday kaybetti. Kaybedeni parti meclisi üyeliğine aldı neden kazanan beni desteklediği için. Partinin genel sekreteri parti meclisi listesinde yok."
"PARTİYİ MUTLU BİR AZINLIK ELE GEÇİRDİ"
"CHP tarihinde böyle bir olay olmuş mu? Partide müdür maaş alıyor partiden. Belediye başkanının danışmanı partiden maaş alıyor. Partiyi mutlu bir azınlık ele geçirdi. Bakırköy'ü Sarıyer'i bunlar aldı mı? Ordu'da ne oluyor haberi yok. 120 imzayı buldu bulamadı tartışması var, ya ben 120 oy alsaydım bu şüpheleriniz doğru olurdu. Senin imza bulup bulamama sıkıntın varmış. Ben 447 oy aldım bu kişinin oy bulamama sıkıntısı varsa bunun nedeni baskıcı yönetimdir."
"SANA OY VERMEDİK, ÇOK PİŞMANIZ DEDİLER"
"Bugün beni 5 ilden aradılar. Sana oy vermedik, çok pişmanız, sana yapılanı gördük. Memlekete gidince yalan söyledik Muharrem İnce'ye verdik dedik sakladık. Canan Kaftancıoğlu benim rakibim değil, ben onunla yarışmadım. Partililerim seçtiğine göre doğrudur. Kılıçdaroğlu'nu seçtilerse doğrudur, Kaftancıoğlu'nu seçtilerse doğrudur."
"MUSTAFA KEMAL'İN YOLDAŞI OLACAK KADAR BÜYÜMEDİM"
"Ben Mustafa Kemal'in yoldaşı olacak kadar büyümedim. Kılıçdaroğlu ile kurultayın ardından bir telefon görüşmesi yapmadım. Ben 2014'de sustuğum gibi susmayacağım. Bir insana 120 imzayı buldu bulamadı tartışması yapıyorsun o insan 447 oy alıyor. Son sözü millet söyler. Millete gideceğiz. Millet değişim diyor da sen diretiyorsan millette sana kızar. Millet sana değiştir diyor 8 kere oldu olmuyor olmuyor. Neden değiştirmiyorsun? 9'uncuda bir ışık mı gördün?"
"PARTİNİN SORUNU SONUÇSUZLUK"
"790 oy da Muharrem İnce'ye tepki olarak mı Kılıçdaroğlu'na verildi? 447 oy değişime inanan milletindir. Partinin sorunu bu, bir hedefe kilitlenme yok, takibini yapan yok, sonuç alma yok."
"BAHÇELİ, ERDOĞAN DOĞRU SÖYLÜYOR OLAMAZ MI?"
"CHP'nin ilçe yöneticisi Afrin'de şehit oluyor, birileri bize çıkıp PKK'lı diyebiliyor. CHP Kürtler ile yan yana gelmekten korkuyor, Alevilerin hakkını savunamıyor, elalem ne der diyor. Alevilerin haksızlığa uğradığını düşünüyorum. 'Ben Aleviyim yanlış anlaşılır' olmaz bu. Kürtler doğru söylüyor olamaz mı? Hayır deseydi referandumdan da hayır çıkardı. Daha iyi çalışırdı HDP. Parti HDP' ile yan yana görünmekten korktu. Çekindi. Bahçeli, Erdoğan doğru söylüyor olamaz mı. Bir gün bakarsın doğru söylüyor."
