Darbecilerin araç farlarıyla pisti aydınlatma çabası da boşa çıktı. Darbecilere direnen askeri personel, uçakların inme ihtimaline karşı 11 bin 605 ton yakıtı da döktü.
Hürriyet Gazetesi'nde yer alan habere göre; Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı, darbe girişiminin ardından 42’si tutuklu 60 şüpheli için ‘FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, Meclis’i ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs, hükümeti ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme’ suçlarından iddianame hazırladı. Bu, 15 Temmuz darbe girişiminde yer alan askerlere yönelik ilk iddianame oldu.
Hürriyet’in ulaştığı iddianamede, şüphelilere üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
YOLDA ‘AĞABEY’LE GÖRÜŞTÜ
İddianamede, 11. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Kamil Özhan Özbakır’ın izinden döndükten sonra 13 Temmuz günü, Aydın Söke’de bulunan Tugay Komutanı Yardımcılığı’nda bazı görüşmeler yaptığı, yoldayken “ağabey” diye hitap ettiği biriyle telefonla görüştüğü belirtildi. Tuğgeneral Özbakır, Kurmay Albay Erol Akman ve Kurmay Yarbay Fahrettin Demir’in darbe girişimi öncesinde 11. Komando Tugayı Kışla Gazinosu’nda yer alan kameriyede buluşarak toplantılar yaptıkları belirtildi. Darbe planlaması faaliyetinin, ‘Komando Yürüyüşü Motorlu İntikal ve Üs Bölgesi İşgal Faaliyeti’ adıyla uygulamaya konulduğu anlatıldı.
HADİ BİR DARBE YAPALIM
Hazırlanan eğitim programının 1 günlük olmasına rağmen, intikale katılan erata 3 günlük kumanya dağıtıldığı anlatılan iddianamede, 15 Temmuz gecesi saat23.00’te Albay Erol Akman’ın, Uzman Çavuş Kenan Bölükbaşı’ya “Hadi bir darbe yapalım, sen daha önce hiç darbe yaptın mı” dediği ve birlikte Çardak Havaalanı’na gittikleri kaydedildi. Darbe girişimine destek vermek için 517 askeri personelin Ankara’ya götürülmek istendiği, bu amaçla Kayseri’den C-130, C-160 model iki uçağın Çardak Havaalanı’na geldiği ve iniş izni istediği anlatıldı.
KAYSERİ’DEN HAVALANMIŞLAR
Hava Meydan Komutanlığı personelinin gelen uçakların inişine izin vermedikleri de belirtilerek, “Uçaklara yol gösterme görevini yapan Tacan isimli cihaz kapatılmış, ilçenin elektrikleri kesilmiş, yakıt tankı boşaltılmış, 11. Komando Tugay Komutanlığı birliklerine karşı Çardak nöbetçi hava birimleri mukavemet edecek sayı ve mühimmata sahip olmadıklarından pasif direnişe geçmişlerdir. Kayseri Erkilet Askeri Havaalanı’ndan havalanan C-130 ve C-160 model uçaklar Çardak Hava Meydan Komutanlığı’na inmek için beklemiş ancak pistin karanlık olmasından dolayı inememişlerdir” denildi.
Darbeci askerlerin ışıklandırma sistemini bulup açtırmaya çalıştığı ancak başarılı olamayınca şüpheli Kurmay Albay Erol Akman’ın askeri araçların farlarını açarak pisti aydınlatmaya çalıştığı anlatıldı. İddianamede “Darbe karşıtı personel, uçakların inmesi durumunda yakıt almalarını önlemek için 11 bin 605 litre uçak yakıtını Denizli Valisi’nin talimatıyla araziye boşalttı. İnmeleri engellenen C-130 ve C-160 uçakları dönüş yaptı” denildi.
Hürriyet Gazetesi'nde yer alan habere göre; Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı, darbe girişiminin ardından 42’si tutuklu 60 şüpheli için ‘FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, Meclis’i ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs, hükümeti ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme’ suçlarından iddianame hazırladı. Bu, 15 Temmuz darbe girişiminde yer alan askerlere yönelik ilk iddianame oldu.
Hürriyet’in ulaştığı iddianamede, şüphelilere üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
YOLDA ‘AĞABEY’LE GÖRÜŞTÜ
İddianamede, 11. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Kamil Özhan Özbakır’ın izinden döndükten sonra 13 Temmuz günü, Aydın Söke’de bulunan Tugay Komutanı Yardımcılığı’nda bazı görüşmeler yaptığı, yoldayken “ağabey” diye hitap ettiği biriyle telefonla görüştüğü belirtildi. Tuğgeneral Özbakır, Kurmay Albay Erol Akman ve Kurmay Yarbay Fahrettin Demir’in darbe girişimi öncesinde 11. Komando Tugayı Kışla Gazinosu’nda yer alan kameriyede buluşarak toplantılar yaptıkları belirtildi. Darbe planlaması faaliyetinin, ‘Komando Yürüyüşü Motorlu İntikal ve Üs Bölgesi İşgal Faaliyeti’ adıyla uygulamaya konulduğu anlatıldı.
HADİ BİR DARBE YAPALIM
Hazırlanan eğitim programının 1 günlük olmasına rağmen, intikale katılan erata 3 günlük kumanya dağıtıldığı anlatılan iddianamede, 15 Temmuz gecesi saat23.00’te Albay Erol Akman’ın, Uzman Çavuş Kenan Bölükbaşı’ya “Hadi bir darbe yapalım, sen daha önce hiç darbe yaptın mı” dediği ve birlikte Çardak Havaalanı’na gittikleri kaydedildi. Darbe girişimine destek vermek için 517 askeri personelin Ankara’ya götürülmek istendiği, bu amaçla Kayseri’den C-130, C-160 model iki uçağın Çardak Havaalanı’na geldiği ve iniş izni istediği anlatıldı.
KAYSERİ’DEN HAVALANMIŞLAR
Hava Meydan Komutanlığı personelinin gelen uçakların inişine izin vermedikleri de belirtilerek, “Uçaklara yol gösterme görevini yapan Tacan isimli cihaz kapatılmış, ilçenin elektrikleri kesilmiş, yakıt tankı boşaltılmış, 11. Komando Tugay Komutanlığı birliklerine karşı Çardak nöbetçi hava birimleri mukavemet edecek sayı ve mühimmata sahip olmadıklarından pasif direnişe geçmişlerdir. Kayseri Erkilet Askeri Havaalanı’ndan havalanan C-130 ve C-160 model uçaklar Çardak Hava Meydan Komutanlığı’na inmek için beklemiş ancak pistin karanlık olmasından dolayı inememişlerdir” denildi.
Darbeci askerlerin ışıklandırma sistemini bulup açtırmaya çalıştığı ancak başarılı olamayınca şüpheli Kurmay Albay Erol Akman’ın askeri araçların farlarını açarak pisti aydınlatmaya çalıştığı anlatıldı. İddianamede “Darbe karşıtı personel, uçakların inmesi durumunda yakıt almalarını önlemek için 11 bin 605 litre uçak yakıtını Denizli Valisi’nin talimatıyla araziye boşalttı. İnmeleri engellenen C-130 ve C-160 uçakları dönüş yaptı” denildi.
