Geçtiğimiz yaz Bodrumda güneşin ve denizin tadını çıkarırken keyfimin biraz bölündüğünü anımsıyorum. Zira akılsız başın derdini ayaklar çeker deyiminin yeni bir kahramanı olarak, yanıma almayı unuttuğum BABE marka güneş kremini şehir merkezindeki eczaneden gidip yeniden satın almak zorunda kalmıştım.
Önceki hafta 3-4 gün İstanbul’da mevsim normallerinin çok üzerinde seyreden hava sıcaklıkları, Şubat ayında resmen Haziran ayının zevkini tattırdı bize. Ben de geçen seneki tatilin ortasında maruz kaldığım güneş kremi arama maceramı hatırladım. Allah kimseyi güneş kremsiz bırakmasın J
Bilhassa yağlı cilde sahip olanlar çok iyi bilirler ki sıcaklarla birlikte akne sorunu da varsa dışarıya çıkmak zorunda kalmak güneş kremsiz bir günüadeta kâbusa döndürebilir.Onun için siz siz olun yaz - kış güneş kreminizi kullanmayı ihmal etmeyin derim.
Endüstri ve sanayinin gelişmesiyle birlikte insanoğlu bu küçük dünyamıza çok daha fazla acımasız davranmaya başladı. Son 15-20 yıl içinde uluslararası bağlamda alınmaya çalışılan tedbirler olsa da olan olmuş, dünyamızın birçok hassas dengesi alt üst olmuştu bile…
Evet, lafı konumuzla ilgili olan ozon tabakasına getirmeye çalışıyorum. Bildiğiniz üzere bu tabakanın görevi dünyaya uzaydan gelen zararlı birçok ışını filtre ederek bizim yaşamımıza direkt katkı sağlıyor olmasıydı... Maalesef şimdi işlevini tam olarak yerine getiremiyor. Umarım alınan tedbirler ozon tabakasının hızla iyileşmesine katkı sağlar. Yoksa dünyamız yaşanabilir olmaktan iyice çıkacak…
Cilt kanserinin oluşumunu hızlandıran ve bizi savunmasız bırakan bu felaketin bir an evvel düzelmesini beklemekten başka yapacak bir şeyimiz yok. Yok mu dedim ben? Hayır, aslında bir şeyler yapabiliriz. En azından kullandığımız ürünlere dikkat ederek. Bu ürünlerin bir kısmı her ne kadar yasaklanmış olsa da halen “merdiven altı” üretimle karşımıza çıkabiliyor. Aldığımız kozmetik ürünlerin içeriklerine üretim yerlerine orijinal olup olmadıklarına dikkat ederek farkındalığımızı geliştirebiliriz. Bilhassa deodorantlara dikkat etmek gerekiyor. İçerdiği bileşenlerden ozon tabakasına direkt etki eden gazlar varsa bu ürünlerden uzak durmalıyız.
Gündüz dışarıya çıkacaksak yaz-kış ayırımı yapmadan güneş koruyucu kullanmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Alacağınız ürüne de çok dikkat etmelisiniz. Özellikle dermokozmetik bir ürün kullanın derim. Öyle sıradan bir güneş koruyucunun nazik cildinizi korumak yerine zarar verme olasılığı daha yüksektir.
BABE markası ürünlerinin güneş serisi bu anlamda kendisini bir adım öne çıkarıyor. Dilerseniz BABE markasını ve birkaç ürünü hakkında biraz inceleme yapalım. Ne dersiniz?
BABE Markası karşımıza, iki eczacı arkadaşın 1994 yılında temel deri problemlerine ilişkin tedavi yöntemlerine ve ilaçlara takviye olarak dermokozmetik çözümler bulmak amacı ile kurulmuş bir firma olarak çıkıyor. Firma ürettiği dermokozmetik ürünlerde sadece güzelliği değil sağlığı da ön planda tutmaktadır.Firmanın sahip olduğu üretim ve ARGE tesisleri Avrupa’nın en büyüklerin biridir. Yaklaşık 21.000 m² alana sahip bu tesis Valencia Technological Park’ta yer almaktadır.
BABE şimdi bahsedeceğim ürün gamlarında çalışmalarını sürdürüyor. Bunlar;
- Yüz Bakımı Ürünleri
- Stop AKN Serisi Ürünleri
- Vücut Bakımı Ürünleri
- Güneş Ürünleri
- Saç Ürünleri
- Pediatri Ürünleri
- Temizleme Ürünleri
Yazımıza konu olan güneş ürünlerinden bahsetmek gerekirse; bu ürünler 3 gruba ayrılıyor.
- Yüz Koruma Ürünleri
- Vücut Koruma Ürünleri
- Güneş Sonrası Bakım Ürünleri
Benim en çok sevdiğim ürünlerin başında gelen SPF50+ özellikli Babé Yüz İçin Renkli Güneş Koruyucu Krem adlı ürün. Bu ürün yüz için kapatıcı etkisiyle UVA ve UVB radyasyonuna karşı çok yüksek güneş koruması sağlıyor. Doğal parlaklık etkisi ile bronzlaşmanıza imkân sağlayarak cilt renginizi dengeleyip kusurları kapatıyor.Organomineral, fiziksel, kimyasal ve biyolojik filtreler içeriyor ve en önemlisi suya karşı oldukça dayanıklı olarak üretilmiş. BABE Ürünlerini güvenilir bir firma aracılığı ile satın almak istiyorsanız Dermokolik.com/babe adresini ziyaret edebilirsiniz.
Şiddetle tavsiye ederim.
